0
sözsüz iletişim, sözlü olarak gerçekleştirilmeyen bir iletişim şeklidir. sözsüz iletişim ne sesli dil üzerinden ne de işaret dili ya da yazı dili üzerinden gerçekleştirilir. dilsel işaretlerin bu sistemlerin birinden diğer bir yönteme çevrildiği bu anlaşma sistemleri, örneğin sesli dile karşılık gelen işaretler aynı biçimde sözsüz iletişimden sayılmaz. çünkü bu iletişimlerde kendilerinin de türediği o sözlü sistemlerin kodlanması söz konusudur. ayrıca yazılı resim, ses durumu ve konuşma tutumu da başlıca –sözsüz– yapay dilsel iletileri insanlara ulaştırabilir. bunu sözlü iletilen bilgileri tamamlayan sözlü ve sözsüz payların yanı sıra resimli yazılarda ve işaret sistemlerinde de olduğu gibi gerçekleştirmektedir.
farklı işaretlerin ve sembollerin ve de bilgi grafiklerinin kullanımı da bir diğer düzeyde sözsüz iletişim olarak tanımlanmaktadır. kavramın diğer bir yorumu, ses bakımından önemli olmayan iletişimle sözsüz iletişimin ve ses dilsel iletişimli sözlü iletişimin eşit değerlere sahip olmasıdır. bu yorum günlük dilde yaygındır, fakat dilbilimde kavramın kullanım biçimine uygunluk göstermemektedir.
kavram geniş anlamda tutum sergileyen canlı varlığın iç durumları hakkında bilgi veren dilsel olmayan her tutumun sözsüz iletişimini tanımlamaktadır. bu yorumda sözsüz iletişim vardır. iletişimin alıcısı bir diğerinin tutumundan ya da bir diğerinin algılanan sonuçlarından anahtarlar aldıkça göndericinin iletişimsel amacı bu durumda gerekli değildir. iletişim anlamında yüz kızarması, çekingenlikten ya da vicdanın rahatsız olmasından, elbise ve aksesuar gibi dış görüntüsünün biçiminden, saç şeklinden, dövmelerden ve deriyi kazımadan, yaşadığı evin mimarisine ve bir gruba ait olmayı ya da belli bir yaşam duygusunu ifade eden mimarideki biçimsel önlemlere kadar, birçok durum buna örnek verilebilir.
mesaj taşıyıcıları, sadece jestler, mimikler, göz teması ya da gülme gibi dilsel olmayan seslendirmeler, istemli olarak kontrol edilebilir açıklamalar değildir, dahası o tutumların kavrdıbının kullanış biçimi sözsüz iletişim olarak kabul görebilmektedir. paul watzlawick’in ünlü sözüne göre insan iletişimi bu olguya dayanır. watzlawick’in görüşlerinden yola çıkarak sözsüz iletişim bazen analog iletişim olarak, sözlü iletişim ise dijital iletişim olarak tanımlanmaktadır.
belirli beden dilsel işaretler kısmen bilinçli olarak meydana gelmektedir. böylelikle genel olarak mimiklerimizdeki tamamıyla belirli değişiklikleri kendimiz fark etmekteyiz. uzun mesafede bu değişiklikleri maalesef algılamamaktayız ve bunları bilinçsiz olarak da iletişimin içine dâhil edememekteyiz. friedrich nietzsche bu durumu bir noktada dile getirmiştir: “insan ağzıyla yalan söyler, fakat o esnadaki ağız hareketleriyle de doğruyu söyler.”
belirli bağımsız bedensel işlevler bilinçli olarak yönlendirilemeyebilir. bu duruma örnek olarak karşıdaki kişinin dikkatini çeken terleme, göz bebeklerindeki değişiklikler veya nabız atışları örnek gösterilebilir. fakat bu bağımsız işlevler tamamen kendiliğinden algılanabilir.
vücut dili aynı şekilde koklama yoluyla elde edilen işaretlere benzer biçimde genetik olarak değerlendirilen hareket kontrolünün ifade biçimlerini oluşturmaktadır. bu ifade biçimleri bize, örneğin tehlike anında yüksek hareket veya yüksek algılama yeteneği sağlar. bu durum şu şekilde açıklanabilir; tehlike anında gerçekleşen terleme oluşmasıyla deri tarafından yapılan algılama, nabız değişikliği sayesinde artan hareket kabiliyeti, yüz kısmında meydana gelen algılama değişiklikleri ve bunlar gibi durumlar. diğer bir yandan da bu ifade biçimleri üremenin hazırlık aşamasında bize en iyi erişilebilir genetik maddeyi elde etmemize yardımcı olmaktadır, örneğin güçlü erkeksi görünüm dayanıklılık kabiliyetinin işareti olarak görülür veya kadının ikincil cinsiyet özelliğinin ifadesi çocuklarla ilgilenmesidir. bu varsayımlar kısmen bilinçsiz şekilde ortaya çıktığından genellikle kültürel olarak gizlenilmektedir.
i̇nsanın yaşam alışkanlıklarındaki uzun süreli değişiklikler aynı zamanda beden diliyle ortaya çıkmaktadır. bu durumu şu şekilde örneklendirebiliriz. tırnakların ve saçların özelliği, beslenmeye bağlı olarak derideki değişiklikler ya da yağlanmalar, giderek azalan canlılık nedeniyle omurga çevresinde ortaya çıkan kas yapısı ve bedensel davranış rahatsızlıkları olabilir. aynı zamanda uzun süren tek taraflı duygusal yaşam koşulları nedeniyle oluşan “somurtkan görünüm”, “gülerken ortaya çıkan kırışıklıklar” gibi mimiklerdeki değişiklikler de insan yaşamındaki değişikliklere örnek olarak verilebilir. bu tür işaretlerin şifrelerini çözme yeteneği, evrim boyunca beden dilsel ifade biçimine bağlı işaretlerin bilinçsiz yoldan, yani sözsüz bir biçimde gönderilmesi gerçeğinden yola çıkarak belirginleşebilmektedir. bir taraftan bu yarışta en iyi genetik maddeyi garanti etmek için (gene shopping), diğer taraftan da sosyal çevrede birlikte yarar sağlamak için bu durum kendini göstermektedir.
bu bağlamda özellikle önemli bir örnek gülmedir. her şeyden önce kadınların sosyal ağırlıklı alışkanlıklarından dolayı gülmeleri söz konusudur ve kadınlar gülümsemeyi kültür tarihsel anlamda bir “silah” olarak kullanmışlardır, hatta kadınlar gülümsemeyi gruplarındaki ya da ailelerindeki sosyal gerilimlere “karşı güç” olarak kullanmışlardır. davranış araştırmacıları günümüzde hâlâ yönetici konumundaki kadınların doğru zamandaki bir gülümsemeleriyle kararlı davranış durumlarını gevşetebileceklerini gözlemlemektedirler. bu, genetik olarak ortaya çıkan ve grubunun eğitiminde ve bakımında sosyalleşme süreçleriyle evrimsel olarak şekillenen ilişki sayesinde onları sürekli hayatta tutacak öneme sahip bir yetenektir.
bilinçli sözsüz iletişim [değiştir]
konuşan bir insanın jest ve mimikleri kollar, eller ve vücudun üst kısmı yardımıyla kendini belirginleştirmektedir. mimik, yüz ile özellikle de göz ve ağız alanlarıyla ilişkilendirilmektedir. bu noktada farklı yaklaşımlarda ifade biçimleri bulunmaktadır. bunlar iç dünyada yaşananların birçok kelimeye göre daha fazla kendini gösterdiği ifade biçimleridir. yüz “okuma” yeteneği de dilin henüz gelişmemiş olduğu zamanlarda yararlandığımız kabiliyetlerimizin bir kısmını oluşturmaktaydı.
toplumsal dilin parçası olarak jestlerin, mimiklerin ve bedenin duruşunun bilinçli bir şekilde kullanılması her bir insanın kültürünün bileşenini oluşturmaktadır. birbirlerine benzer jestler yeryüzünün farklı bölgelerinde tamamen karşıt bir anlama sahip olabilmektedir:
örneğin; kafayı sağa sola sallamak yunanistan’da ve bulgaristan’da reddetme anldıbına gelmektedir.
avuç içini aşağıya doğru sallamak afrika ve asya'da davet anldıbını içerir.
sözsüz dilin kısmı bilinçli ifade biçimlerinin aksine beden dilinin bilinçli alanlarında sözsüz iletişimin ifade biçimlerini öğrenmek mümkündür.
buna ilişkin örnekler şöyledir:
karşıdaki kişinin kontak kurmaya yönelik tebessüm etmesi,
kart oyuncularının "poker yüzü" taklidi yapması,
karşılıklı konuşurken jestleri ellerle destekleme,
satıcıların “özgüvenli el ifadeleri”.
parfüm, dudak kalemi, maskara gibi koku ve renk maddelerinin amaca yönelik olarak kullanılması sayesinde "güzelleşme" ve de titizlikle seçilmiş bir kıyafet bilinçli sözsüz iletişimin farklı işaret davranışlarının kültür içerisindeki bir birleşimidir. bu, toplumsal çevrede "bakımlı" ve dolayısıyla çekici görünümün ifadesi olarak görülmektedir.
i̇şitme engellilerin kullandığı işaret dili “sözsüz” bir dil değildir. beden hareketlerinin “dilsel olmayan” iletişimin kısımları işaret dilbiliminde “sözsüz iletişim” olarak tanımlanmaktadır. bu duruma, konuşan kişinin dikkatini çekmek için göz kırpmak, kollarını hızlı hızlı sallamak ve konuştuğu kişinin ona parmaklarıyla dokunarak vurması örnek olarak verilebilir. buna karşın mimik dilbilimsel işlevleri yerine getirdiği ölçüde toplam işaret dilinin bileşeni olarak gözlemlenmektedir. buna elle yapılan heceleme bakımından birbirinden ayrılmayan işaretlerin birbirinden ayrılması örnek olarak gösterilebilir. beden dilinin öğeleri olarak kıyafet ve süs, saç şekli, sakal tarzı, dövmeler, başörtüleri gibi vücudun diğer şekillendirme ölçütleri bilinçli sözsüz iletişimin diğer bir alanını oluşturmaktadır. vücut dilinin öğeleri olarak ev, araba, bahçe gibi çevreyi şekillendiren ölçütler de ele alınabilmektedir ve bunlar da bilinçli sözsüz iletişimin diğer bir alanını oluştur (mesela gösterge sistemi olarak elbise olabilir).
günlük konuşma dilinde yapılan saptamalar insan kıyafetinin sözsüz iletişimin hedeflenmiş ifade öğeleri olarak anlam kazandığını göstermektedir. bu duruma şunlar örnek olarak verilebilir: “insanı insan yapan kıyafetidir.” veya “kralın yeni elbiseleri” ya da “köpenick yüzbaşısı” hikâyesi gibi.
Tümünü Göster