bu yolda rütbelere önem verilmez, tecrübelere önem verilir derdi hava harp okulundaki komutanımız. Hepimiz birer teğmen olarak mezun oldu, daha sonra f4 ve f16 olarak ayrıldık. Ben f16 pilotu olmuştum ama f4'ün yeri çok ayrıydı. Sonuçta baba denilen bir uçak, yıllardır bizi göklerde koruyan meleklerin birisi. Gelin size biraz eğitim yıllarımdan bahsedeyim. Hava harp okulunu kazandığımı evdekilere söylediğimde annemin göz yaşları, babamın 'oğlum asker olacak!' dediğini belirten göğsünün kabarması benim için birer nimetti. ilk gün dosyaları halledip sağlık kontrolünden geçtik, benim için her şey normaldi. Daha sonra fiziki yeterlilik falan, eskişehir'e yollandık uçaklarda limitlere nasıl dayanıcaz diye ve bir kaç arkadaşımız elendi. Okulda notlarım yüksekti, pilotluğun yanı sıra mühendislik dalını seçmiştim. Okuldan mezun olup Çiğli'ye uçak eğitimine yollandığımızda telaşlandım çünkü her an tedirginlikten elenebilirdim. ilk uçuşumu T41-D ile yaptım Yalova'da intibak eğitimi sırasında eğlenceliydi, her dakika gökyüzüne bağlanıyordum. ilk jetim T38 Talon'du ilk kez jet motorlu bir uçakla uçmuştum. Daha sonra f16 için eğitim filoma gittiğimde neredeyse boyum kadar döküman, eğitim kitabı vermişlerdi ama şimdi onları başarmış bir pilotum.

devam edicem.