/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +10 -1
    Gürüldemeyle uyandım. Samo’ya dönüp “O ses senden mi çıktı” dedim. Hayır, yağmur yağmur gibi yağıyodu! Rabbilalemin! Hemen balkona bastırdım! Mandallar rüzgardan 180 – 180 dönüyor, ipte kalan 3-5 kağıt mürekkeplerini saça saça dalgalanıyordu. Kağıtların çoğu havadaydı! Gidiyolardı! Bir müddet onların havadaki sarhoş dansını izledim. Suradıma yağmur yedim. Sonra kendime geldim! Ohh yağ yağ! Yağ hay mübarek şarıl şarıl! “Naptık ulan biz! Koşun oğlum sokağa dağılıyo gazete! Yok edelim şunlarııı” diye bağırdım. Prozak’ın etkisi geçmişti. Benimkiler geldi. Onların da gözler çıktı. Ayılmışlardı. Balkondan atlayarak gazeteyi toplamaya başladık…
    Eve kapanıp, kurutma makinesini paslaşa paslaşa saçlarımızı kuruttuk. Sobayı harladık. Dışarıdan topladığımız sayfaları elime alıp sandalyeye çıkarak bir nutuk atma gereği hissettim:
    “Arkadaşlar gaza gelip bi an mahalledeki bütün aldatma olaylarını anlatan bir gazete yapalım dedim. Ok, saçmaydı. Bu gaza gelme için özür dilerim. Allah’tan sokağa saçılan sayfaları topladık ve tehlikeyi atlattık. Ulan var ya şunlar sokağa dağılsaydı bütün mahalle bizi s.kerdi he.”
    Gülündü. Ama Big Setenay gülmüyordu. Elimde salladığım sayfalara kitlenmişti.
    “Noldu lan” dedim.
    “Sayfalar ekgib” diye bağırdı! Hayali bir mermiyle vurulmuşum gibi başım döndü, sandalyeden aşağı düştüm! Ne diyodu bu! Topladığımız gazete sayfalarına yoklama çekmeye başladık. 1, 2, 3, 4, 5… Gerisi yok! Ananı! Samo, Emo ve Big Setenay’ın deri rengi değişti korkudan! 3 sayfa ekgibti! Hiii! Emo hemen zıpladı:
    “Ne yazıyodu o sayfalarda peki? Ben pek hatırlayamıyorum.”
    “Annen” dedi salak tipli Big Setenay!
    “Annenle ilgili cümle kurucam o olcak” diye toparladı sonra! Volümü düşürtüp açıklama yaptım:
    “Birinde Nermin ablanın tüpçü Mustafa’yla germe açma hareketleri yazıyo. Ötekinde meclis üyesi Ahmet’in, karısından daha çok gördüğü Ayşen abla var.”
    Emo “Ötekinde ötekinde” dedi. Ulan içine mi doğdu çocuğun annesini yazdığımız! Big Setenay ve Samo odanın ölü alanlarına bakmaya başladı. “Ötekini hatırlamıyorum ya” dedim konudan kaçarak. Kağıtları yakmak için toparladık. Sobaya verdik, onlar kül olurken bizim de içimizdeki korku eriyodu. Çıtır çıtır rahatlıyodu içceğizimiz. Ama o kaybolan, mahallenin derinliklerine doğru kanat çırpan 3 sayfa bizi korkutuyor, idrar yollarımızı gerekli gereksiz açıyodu…
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster