masada bir pasta vardı. bütün bunları ecemin planlamış olmasını beklemiyodum. ecem yüzüme bakıp duruyordu. bizimkiler sesini cıkartmıyorlardı. ecemle beni bu şekilde buluşturmaları o kadar canımı sıkmıştı ki.
Br: otursana b ne bakıyosun olm
bakakalmıştım. oturup fikirlerimin değişmesine göz yumamazdım
D: otursana kardeşim
ecem yanıma yöneldi tekrardan.
E: lütfen otur. içinde bana karşı biraz aşk varsa. dün seviyorum demiştin. onun hatrı için otur.
zar zor oturdum masaya. deniz herkese susmasını söyledi
D: bakın size bişey söylicem. kendinize yazık ediyosunuz. ne güzel birbirinizi seviyosunuz. neden bu kadar abartıyosunuz? sizin yaptığınız sadece çocukluk. abartmayın artık. bitirin aranızdaki hüsumeti burdan sarılarak mutlu mutlu cıkın lütfen .
ecem yüzüme bakmıştı. bakıyodu daha doğrusu ben arada eceme bakarken bana detaylı baktıgını görüyodum
D: konussanıza olm
E: benim söyleyecek bişeyim yok daha fazla. biliyosunuz zaten. b'nin bunu anlaması lazım.
herkes yüzüme bakıyodu konusmamı bekliyolardı galiba
B: bakın. siz uzatıyosunuz ben konuyu kapattım artık siz uzatıyosunuz. ecem yüzüme bak
ecem ağlayacakmış gibi yüzüme baktı
B: deli gibi seviyorum duymak istediklerini söylüyorum. köpek gibi aşığım ama bunlar sorunlarımıza çözüm değil ecem neden anlamıyorsun. ben istemyiorum artık seni. biz artık birlikte oldukça daha çok soruna batıcaz ecem. bu kadar şey yapmıssınız ama cidden ben vazgeçmek istemiyorum kararımdan lütfen saygı göster
ecem ağlamaya başladı.
E: (sessiz bi ses tonuyla) ne olur bi şans daha ver.
içim çok fena burkuldu. şimdi hayır desem çok kötü şeyler olacaktı. kalbimde bi sızlama hissettim.
hemen kalbini kırmak istemedim
B: bırak düşüneyim o zaman. ama bu tip şeyler beni sadece uzaklaştırır. lütfen beyler siz oturacaksanız oturun ben gidiyorum hadi eyvallah
dedim masadan fırladım.
cıktım gidiyorum. kafeden bilmediğim bi sokaktayım. insanlara sora sora bineceğim dolmuşu buldum.
eve doğru yol almaya başladım
dolmuştayken telefonum deli gibi titriyordu.
dolmuştan indim telefonuma baktım cerenlerden dünyanın cevapsız araması
açelyadan bir mesaj nasılsın neredesin falan filan işte
eve doğru yürüdüm. telefonum çaldı. arayan cerendi
B: Alo efendim ceren
Ce: alo b kanka ecem sana nereye gideceğini söyledi mi?
tuhaf gelmişti
B: ne diyosun sen ya?
Ce: kanka ecem sen gittikten sonra kafeyi terk etti. kimseyi cagırmadı yanına telefonunu arıyoruz cevap vermiyor.
B: ciddimisin sen ceren şakaysa birinizi affetmem
Ce: şaka yapmıyoruz bizde şimdi cıktık ecemi arıyoruz etrafta
B: telefonunu acmıyormu ulasamıyomusunuz
Ce: demin açmıyodu şimdi ulaşamıyoruz
B: eve gitmştir belki arasanıza
Ce: yok kanka aradım annesini de inci teyze evde değil dedi
nereye gider bu kız neden böyle bişey yaptı. tamam ben ileri gittim ama bu şekilde çekip gitmesi.
ecemi aradım 10 kez o şerefsiz kadın cıktı
-aradığınız kişiye ulaşılamıyor
eve gitmedim. tekrar dolmuşa bindim. cebimdeki son paraydı.o kafenin önünde indim tekrar. sağı solu aramaya başladım.
ortalıkta ecem diye bağırıyorum. gördüğümü eceme benzetiyorum. hiçbir yerde yok.
arıyoruz ulaşamıyoruz kafayı yicektim.
ne yapıcam ben şimdi anasını gibiiym böyle işin diyodum sessiz sessiz
her yeri aradım. yoktu ecem.
telefonunu sürekli aramaya devam ettim.