1. 26.
    0
    Nehir boyunca ilerleyip daha sonra ege ile Akdenizin kesiştiği Datça yarım adasının o enfes maviliğine çıkınca Allaha bir kere daha şükrettim. Herhalde şanslı bir kuluydum ki bu güzelliği bana yaşatmıştı. Hafiften müzik sesleri eşliğinde dalgaların sahile vurduğu o enfes karışımla yüzen bir iskeleye yaklaştık. Sanki ilk kez geldiğimiz ya da evet işte yeni misafirlerde geldi edasında yarı şaşkın ve çömez bakışlarla karaya ayak bastık. Herkes bize bakıyor sanki içten içe Hoşgeldiniz cennete der gibi gülümsüyorlar çömezliğimiz ve şaşkınlığımızla tatlı bir şekilde dalga geçiyorlardı. Şezlonglarımızı seçerek uçsuzzz bucaksız denize nazır yatış pozisyonunda kurulduk. Deniz inanılmaz berrak, ve şeffaf coğrafya ise alabildiğine muazzam ve baştan çıkarıcıydı. Sanki doğal bir narkoz almış kendimi kaybetmiştim. işte tam bu ruh sarhoşluğu içerisindeyken birden onu gördüm. Şezlonguna uzanmış elinde italyanca olduğunu anladığım bir kitap okuyan o kız. profilden dudaklarının kalınlığı belli oluyor sıkı ama diri vücuduyla tatilin tüm keyfini iliklerine kadar yaşıyordu. Havlumu serme, tişörtümü çıkarma bahanesiyle hareketlerimi sıklaştırarak dikkatini çekmeye çalışıyordum. Ve evet sonunda başarmıştım. Bana dönüp bakmıştı. ilk başta kim bu hayvan edasında mı bakıyor acaba diye düşünürken Avrupa çağdaşlığı sergileyerek ufak bir gülücük atmıştı.
    ···
   tümünü göster