/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    0
    Ablası üst üste aramaya başladığında anladık ki veda zamanı. Evin önüne kadar eşlik ettim ve veda busesini dudaklarına kondurup arabaya döndüm. Ispartaya döndükten 3 4 gün sonra belirsiz bi soğukluk girdi aramıza. Ben çok bağlanmıştım ona, oksijenden farksızdı benim için Elif. Aslında herşeyin farkındaydım. Benim o çok sevdiğim Elif sadece benimle gönül eğlendiriyordu. Yine de alttan aldım, olayların iyi yönüne baktım ve 13 şubatta tekrar Ankaradaydım. Bu sefer o kadar uzun sarılmadı bana, gözlerime o kadar derin bakmadı, ses tonu bile çok soğuk geliyordu kalbime, görmezden geldim.. Ertesi gün buluştuğumuzda ilk gittiğimiz cafeye gittik yine. Hadi hediyemi ver dedi. Turgut Uyarın Göğe Bakma Durağı isimli kitabını verdim ona. Bizde bulduğum bazı cümlelerin altını çizmiştim. Ucunda sol anahtarı olan bir kolye verdim, solistti Elifim, hayatı müzikti. O kolyesini incelerken cebimden yüzüğü çıkarttım, kendi yüzüğümü de parmağıma taktım.
    Şimdi seninle küçük bi kumar oynucaz, sağ mı sol mu diye sordum. Sağ dedi. Önce boş olan sol elimi gösterdim sonra sağ elimdeki yüzüğü. Bu yüzüklere her baktığımızda birbirimize verdiğimiz sözler aklımıza gelsin dedim ve parmağına taktım. Heyecanlandı, en azından bana öyle geldi o gün. Tam dalmışken bu sefer de diğer cebimdeki tek taşa attım elimi. Bu sefer daha büyük bir kumar oynucaz diyip çıkarttım onu da, benimle yaşlanmaya var mısın peki dedim, evet dedi. Ee benim hediyem nerde dedim, sipariş verdim ama daha gelmedi, yanına geldiğim zaman getiricem dedi. Peki ya boyunluğuma ne oldu dedim, daha bitiremedim dedi. Zoruma gitti ama onu da sineye çektim be abi.
    Olduğumuz yerden kalkıp Monopoly diye bir mekana geçtik kızılayda, güzel bi masaya oturduk. Yemek yedik, tavla oynadık, muhabbet ettik derken telefonunu karıştırasım geldi. Mesajlarda eskilere rastladım, bakmak istediğinde elimden aldı telefonu. Sustum.. Kalkıp yanıma oturdu, bi kere sarıl her şey düzelecek dedi. Neyi gizliyosun dedim, sadece bi kere sarıl düzelecek dedi, sarılmadım. Anlatmaya başladı, onun ilki olan barışı. Yeter sus desem de devam etti. Onu son gördüğünde o an oturduğum yerde oturuyormuş. Beni oraya bilerek oturttu Elif. Sonraları Mustafa diye biriyle yazışmaları vardı. Benden önce çok değer verdiği birisi olduğunu biliyodum, ilk gün anlatmıştı bana, herşeyi bırakıp sana geldim demişti ama, ne konuştuğunu sordum. Mustafa Ankaraya gelicekmiş görüşmek istedi ben de Afyondayım diye yalan söyledim dedi. Kapat mustafa meselesini dedim sustu, söz ver dedim, söz dedi. Biraz daha oturduktan sonra veda zamanı geldi yine. Metroya kadar eşlik etti bana. Son kez sarıldım ve bindim.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster