+11
-1
Hikmet bu olaydan sonra sınıfta hafiften korkulan bir tip olmuştu. Recep ile de uzun süre görüşmedik, biz konuşmazken Aleyna ile çıkmaya başlamışlar sonradan haberimiz olmuştu. Yine Hikmetten duyduğuma göre müdürün odasında birbirlerinden özür falan diletmiş müdür bunları. O sene parti binasına fazla gitmemeye başlamıştık, okulda da karşıt görüşlü öğrenciler olmayınca köşemize çekilmiştik ama geçen seneden yazdıklarımızın izleri hala tuvalet kapılarında ve okulun duvarlarında duruyordu. Arada ilker, Hikmet ve ben evlerimize giderdik. ilkerlerin evlerinin binasının altında bir bodrum kat vardı orayı üstümüze almıştık resmen. Duvarlara spreylerle sosyalist sloganlar yazar, sigara hatta arada gizli gizli bira içerdik, bir de küçük eski bir televizyon vardı onunla da vakit geçirirdik. Hikmet bizi ilyas ile tanıştırmıştı birde, ilyas Hikmetlerin mahallesinde oturan Hikmetin çocukluk arkadaşıydı. Mardinliydi, epey esmerdi ve bembeyaz dişleri vardı. ilyas bize Kürtçe, ilker de Arnavutça kelimeler ve küfürler öğretirdi. Bir süre böyle sakin bir şekilde geçti fakat 1 Mayıs tekrar yaklaşmıştı ve TKP liselileri pikniğe çağırıyordu...