+23
-1
Eve gittiğimde tıpkı dolmuşta yaptığım gibi evde de Hikmetin verdiği kitabı saklıyordum. Odama gidip kapıyı kitledim ve oturup kitabı okumaya başladım. Kitap çoğu sosyalistin başlangıç kitabı olan Leo Huberman'ın Sosyalizmin Alfabesi isimli kısa ama öz eseriydi. Anlayamadığım kavramlar karşıma çıkıyordu, anlamlarını internet yardımıyla öğrenip okumaya devam ediyordum. Zaten kitabı bilgisayar açık olarak bitirmiştim. Kitabı okurken kafamda bir şeyler yavaş yavaş şekillenmeye başlamıştı, muhtemelen babamın bir torna işçisi olmasından kaynaklanacak ki kitabı okurken burjuvaziye karşı içimde bir nefret ve hırs büyüyordu. Kitabı 4-5 saatte bitirmiştim o gün. Beynimin biraz yandığını fakat sınıf mücadelesini de az çok kavradığımı hissediyordum. Kitap biter bitmez hemen Hikmete mesaj atmıştım ama o gün hiç cevap gelmemişti...
Sabah uyanıp kahvaltı ettim ve dişlerimi fırçaladım, okula gitmek için dolmuşa bindiğimde başımı dolmuşun cdıbına yaslayarak dışarı seyrettim. O 10 dakikalık yolculuk boyunca kapitalist sistemin oluşturduğu toplumu görmüştüm. Bir yerde inşaat işçileri ter içinde çalışıyor, hemen binanın altında 18 yaşlarında ki genç kızlar baba paralarıyla aldıkları cep telefonlarıyla mesajlaşıyor, bir kaç metre gittikten sonra sokağın ortasında bir dilenciyle karşılaşıyor, onun yanından takım elbiseleriyle geçen şık görünüşlü göbekli kel adamı görüyordum. Aslında kitaplara ihtiyacımın olmadığını, her şeyin canlı canlı gözümün önümde olduğunu görüyordum ve bütün eğitim yaşamımın sonunda bir kaç bin lira maaş ile çalışmak amacıyla okuluma, derin düşünceler içinde gidiyordum...