+14
sarıldılar birbirlerine kapıda, içeri geçin dedi teyze, bu duymazdın geldi acil araba lazım sofia dedi, ben icimden düsünüyorum ebesi yaşındaki karıya ismiyle hitap ediyor diye, girelim oturalım biraz istersen dedim sakinleşirsin hem, olmaz dedi hemen gitmemiz lazım, iyi dedim sen bilirsin, bu içeriden araba anahtarı getirdi, evin arkasında garaj vardı açıktı kapısı içeride ölmüş gömeni yok 50 senelik bir cadillac yatıyor, beni gülme tuttu bunla yürüyerek bile bizi bulurlar diye geçirdim içimden ama başka çare yoktu mecburen gidecektik, atladık arabaya cath ile birlikte bu geldiğimiz yöne doğru sürmeye başladı, burası havalimanı yolu değil mi dedim evet dedi aynı zamanda mekgiba yolu, tijuanaya gidiyoruz pasaportun yanında değil mi dedi evet de mekgibada ne yapacağız dedim, tijuanaya gidip durumu bildireceğiz, beni neye bulaştırdın catherine dedim, henüz bulaştırmadım ikimiz artık bu yolda birlikteyiz dedi, bulunduğumuz yer ile mekgiba sınırı bayağı yakınmış havalimanının oradan geçtikten tahmini 1 saat sonra falan mekgiba sınırına vardık yani toplamda 2-3 saatlik bir yolculuk sonucu mekgibaya geçtik, elini kolunu sallayarak geçiyorsun eğer amerikan vatandaşıysan, ben de american vizesi olduğu için geçebiliyorum ikimiz de sorunsuz geçtik, tijuana diye bir şehre vardık zaten amerikanın dibiymiş orada hayatımda gördüğüm en büyük evin önüne park etti bu, sen bekle arabada dedi tamam dedim 20 dk sonra kel iri yarı çekik gözlü bir herif arabanın kapısını çaldı buyur dedim eliyle gel işareti yaptı, takip ettim evin içini gezmek 1.5 saat sürüyor anasını satayım öyle büyük ev, beni üst katta geniş bir odaya getirdi bu kapıda durdu girdim içeri, içerde kısa boylu tıknaz esmer bir herif yanında catherine, adamın elinde baretta tabanca bana baktı, catherine adama ispanyolca olduğunu tahmin ettiğim dilde birşeyler söyledi sonra odadan çıktık, catherine bana bir çanta verdi louis vuitton marka küçük bir erkek el çantası ne var bunda dedim