Dudaklarımı bıraktığında ikimizde nefes nefese kalmıştık. Resmen kendimizden geçmiştik. Çok güzel bir duyguymuş öpüşmek onu anladım o gün. Ve bunu gamzeyle yapmak daha da güzeldi. ilk ve tek sevgilim oydu ve öyle de kalmasını istiyordum. O gün oturduk konuştuk biraz sonra fazla geç olmadan onu otobüse bindirdim eve yolladım bende eve geçtim. Gamzeyi kendime bağlamayı başarmış güvenini kazanmıştım. Artık ayda bir buluşmak yerine her hafta buluşmak istiyordu. Elinde olsa her gün buluşmak isteyecekti ama ikimizin de öyle bir şansı yoktu.

Hafta sonları kursu vardı kursa gitmeyip buluşuyorduk. Her buluşmada deli gibi öpüşüyorduk. Bir gün yine buluşmuştuk cafeye gittik bu defa. Kafenin dışında böyle yazlık gibi kapalı bir alan vardır orda oturduk bizde. Kahve söyledik geldi bizden başka kimse yoktu yine yapıştım dudaklarına, deli gibi öpüyorum, bir elimi de ensesine doğru saçlarının arasında tutuyorum. Birden garsonun geldiğini gördüm ve bir refleksle çekildim geri. Garson boşları aldı gitti.

Ben gamzeye daha da yakınlaştım elimi bacaklarına koydum dikkat et aşağı inmesin o elin dedi. ilk başta anlamadım ama çaktım köfteyi. Yanlışlıkla elimi vajinasının o tarafa zütürmüştüm. Güldüm ilk başta ve onu denemek istedim. Ellerimi vajinasına doğru gotürerek buraya mı dedim elimi tuttu çek elini dedi. Elimi çektim özür dilerim dedim. Soğuk davrandı biraz her neyse hesabı ödedim çıktık ordan. Hava kararmıştı. Ben önden gidiyordum (biraz bende tavır aldım) oda yavaşça arkamdan geliyordu. Bir sokağa çıktık birden kolumdan tuttu çevirdi, sarıldı bana. Bende ona sarıldım özür dilerim öyle davranmamalıydım dedi. Sonra dudağıma yapıştı sokağın ortasında ama hava karanlık ve kimse yoktu sokakta. Bu defa farklı öpüyordu şehvet ve zevkle dilini gezdiriyordu. Yan tarafta bir bahçenin kapısı açıktı tuttum oraya çektim. Orda öpüşmeye başladık, beni duvara yapıştırdı. Bende bir bacağını elimle tutmuş kendime çekiyordum. Elimi zütüne atmış avuçluyordum yumuşak bir zütü vardı.