+1
okanla hafta da 2-3 kez msn üzerinden görüşüyoruz.. enternasyonel ilişkisi devam etmekte,
kanadalı yengemiz ile gayet mutlular, okula ve ülkeye iyice alışmış.. alışır abi..o adam her yere
uyum sağlar.. bunca zaman oldu, hala daha okan kadar babacan, mantıklı, olgun, adam gibi bir
adam daha görmedim. adam sanki dünyaya iyilik ve karakterlilik timsali olmak için gelmiş
aq..nasıl bu kadar düzgün olunur, imreniyorum..
uzaktan ve sadece harflerle konuşuyor olmak bile içime tanıdık bir sıcaklık ve dostluk
duygusunun dolmasına yetiyor.. kesinlikle bağlantıyı kesmeyeceğim bir adam işte..
dahası, bu yaz beni amerikaya çağırıyor.. müthiş şaşırmak ve sevinmekle beraber, net bir şey
söyleyebilecek durumda değilim, antalya, ankara filan değil aq, amerika orası.. resmi ve gayri
resmi (ailesel) bir düzine izin ve işlem gerekiyor, öyle ha deyince kalkıp gidilecek bir yer değil
yani..
yine de biz hayırlısı diyelim *
sonra tolga var tabi,
şimdiki kankam, okan gibi dinlendirici ve güvende hissettirici bir havası olmasa da, tam anlamıyla
aynı dilden konuştuğum bir adam,(en azından normal karakterimin aynı dilden konuştuğu
diyelim.. anormal olanla konuşabilen tek kişi ceyda.. belki biraz da alper..) hatta aramızda
kendimize özgü bir dil yarattığımız bir dostluğumuz var,
leb demeden "çorum" diyebilir hale gelmişiz..
ortak zevklerimizin çokluğu ve tolganın da stabil, sakin bir adam olması dolayısıyla, aramız son
derece iyi.. sanırım tek kötü özelliği beni biraz fazla yargılaması..
eskişehirdeki gecelerimi anlattığımda epey kızdı, resmen baba moduna girdi, bir ensemi
tokatlamadığı kaldı aq..sanırım bana olan sevgisinden ötürü böyle yapıyor zira benim bile bile
kendi huzurumu bozmak üzere olduğumu, dışardan bakan bir göz olarak çok daha rahat bir
biçimde görebildiği aşikar..
ceyda ile başlayacak olan (hatta başlamış olan) ilişkime kesinlikle onay vermiyor ve "abi ikiniz bir
aradayken ben de orada olmak istemiyorum, hiç şekilde.." diyerek tavrını koyuyor..