güneşli bir mayıs sabahına gülücüklerle uyandım.. dün gece sağlam içmiştim..1.5'luk le cola şişelerimi toplayıp kapının önüne koydum.
dünden kalan yarım porsiyon iskenderle kahvaltımı yaptıktan sonra siyah pantolonumu beyaz gömleğimi aynı tonda siyah ceketimi giyip siyah iskarpin kunduralarımı ezerek ayağıma taktım.. çöpümü elime alıp her bilinçli vatandaş gibi çöpümü bidona atmak fikriyatında ikeen.. hava birden soğudu.. martılar gökyüzünde delirmişçesine daireler çizmeye başladı.. evet liseliler.. kumaş pantolonları lekeli gömlekleri bağlayamadıkları kıravatları ve badem bıyıklarıyla bana doğru geliyorlardı evimin önünden geçerken içlerinden kısa boylu gözlüklü olanı iç cebinden prestij pakedini çıkardı son dal sigarasını alıp pakedi kıvırdıktan sonra binamım önüne fûtursuzca fırlattı hem binamı kirletiyor hem anasının babasının verdiği parayı sigaraya yatırıyor ve bana doğru yaklaşıp biladerim çakmağın var mı diyordu.

beynimden vurulmuşa döndüm..al sana çakmak diyip tokadı asıldım hergeleye yere düştü.. domalarak kalkmaya çalıştığı sırada parmak attım bunu gören liseliler savaş naraları atarak üzerime koşmaya başladı.. gelen iki sünepeye kunduralarımla ölüm vuruşu yaptıktan sonra yerdeki çöpleri toplattım. mahalle esnafından 5 lira haşlık ve 12 teyzeden hayır duamı aldıktan sonra altın cezve kıraathanesine doğru yola koyuldum