(ön edit: beyler emek var bi şuku atarsanız devamı gelir)

sözlüğün ingilizcesinin gelişmesi için yardım kampanyası yapıyorum.

evet beyler hiç ingilizcesi olmayanlar için yavaş yavaş tensleri anlatayım:
(i-you-we falan onları bi zahmet biliyorsunuzdur)
(zaten temel cümleler için az tense var.)
örneğin cümlemiz çay içmek fiiliyle olsun (drinking tea)

present tense: I drink tea (ben çay içerim)
present continuous: I'm drinking tea (ben çay içiyorum)
past tense: I drank tea (ben çay içtim)
past continuous: I was drinking tea (ben çay içiyordum)
future tense: I will drink tea (çay içeceğim)
future continuous tense: I will be drinking tea at ... (... da çay içiyor olacağım)
present perfect tense: I have drunk tea (ben çay içtim) [past simple gibi değil daha çok hayatın boyunca yaptıklarını anlatman için]
past perfect tense: I had drunk tea (ben çay içmiştim)
perfect continuous tense: I have been drinking tea (ben hala çay içiyorum)
future perfect tense: I will have drunk tea at ... (... da çay içiyor olacağım)

edit: beyler destek gelirse derinlere inerim sadece temel bilgiydi bunlar.

trende girmişiz teşekkürler beyler!
madem bu kadar ingilizce öğretiyoruz bi nick6yı esirgemeyin panpalarım (bkz: dimiama)

şimdi passive voiceyi anlatıyorum

English is spoken all over the world.
ingilizce bütün dünyada konuşuluyor.

Cümlede ‘konuşmak’ fiilini kimin yaptığı belli değildir. Bu tip cümlelere de ‘edilgen’ cümleler denir. Türkçede bu, -(i)l- ve –(i)n- çatı ekleriyle kurulur (kır-ıl-mak, bil-in-mek).