(bkz: Part 37)

Aydemir ve gamzeyi evlerine bıraktıktan sonra kendi evime geçmek üzere yola koyuldum. Biraz kafam dağılsın diye yol üzerinden uykuluk olması amacıyla 2 tanede bira aldım. Daha kapıdan girerken biranın birini açıp birkaç yudum içtikten sonra salona geçtim. Mukaddes sessizdi bugün, selamda vermemişti.

(ben)-küsmüyüz?
(mukaddes)-cik cik ciiik
(ben)-aç mısın, susuz musun ne bu trip, iyi konuşma.
(mukaddes)-babacık babacık
(ben)-oldu bak şimdi.

Sonrasında almış olduğum biraları içip, kanepeye kıvrıldım. Ertesi sabah olmuş ve yine telefonum çalıyordu, numarayı tanımıyordum açtım;

(ben)-efendim.
(c)-thefucking ben cevdet.
(ben)-buyur cevdet abi bişey mi vardı?
(c)-sana takım alacaktık, şükrü abi söyledi ya dün.
(ben)-tamam abi aklımda, kahvaltı falan yapayım. Kulüpte buluşuruz uyarsa sanada.
(c)-tamamdır bekliyorum.
(ben)-eyvallah.

Kahvaltımı yaptım ve bir duş alıp evden çıktım kulübe vardığımda, cevdet kulübün kapısında sigara içiyordu. "Senin arabayı bırak bir kenarada gidelim hadi" dedi. Tamam geliyorum diyerek kulübün arka tarafına arabayı bıraktıktan sonra, cevdetin yanına geçtim. Lüks araca binip alışveriş amacıyla capitole gitmek üzere yola koyulduk.

Silahları torpidoya koyduk ve çıktık. Sonrasında içerde bilinen bir markanın mağazasına girdik, mağaza personellerinden biri geldi başıma, kafasına göre kombinler deniyordu üzerimde. Bense hiç aldırış etmiyordum, bitsede gitsek modundaydım tamamen. Pahalı bir takım alıp mağazadan çıktık. Telefonum çaldı arayan şükrüydü;

(ş)-evlat ben ofise geçeceğim, şu yeni elemanlarla hem tanışayım, hemde bizim eşyalar gidecekti sabah onu kontrol edeyim. sen nerdesin?
(ben)-yarım saate orada olurum abi, capitolden çıkıyoruz şimdi
(ş)-tamam evlat orada görüşürüz.
(ben)-görüşürüz abi.