bambaşka şeylerden bahsediyoruz. ben bir kere en baştan islamın ve kuranın, tıpkı diğer dinler ve kutsal kitaplar gibi, insan ürünü olduğunu, jeopolitiğin bir neticesi olduğunu, evrensel, kadiri mutlak bir tanrının bu şekilde hitap etmeyeceğini, ayak işleriyle uğraşmayacağını, hak bir dinin eski putperest adetleri(kurban, başörtüsü, kölelik vs), ibadetleri(namaz, oruç,hac vs), kuralları(kısas, recm vs) aynen devam ettiremeyecğini söylüyorum sen evren genişleme, x suresi vs diyorsun. elma diyorum, sen armut diyorsun. ben diyorum ki islam dini 7. yy arap yarım adasında cereyan eden siyasi olayların bir neticesidir. bütün dinler zaten bu şekilde ortaya çıkar veya değişir.
illa konuya yorum yapmamı istiyorsan yapayım. evrenle ilgili hiçbir soruya kuran doğru cevap veremez. esasen hiçbir dini metin cevap vermez. bir kere kuran batlamyusçu evren modeli üzerine kurgulanmıştır, tıpkı çağdaşı diğer kitaplar-dinler gibi. kurana göre dünya evrenin merkezidir, düzdür, 7 kat gökle çevrilidir, her bir gök cismi bu 7 gökte dünya etrafında döner, güneş ve diğer gök cisimleri dünyayı tavaf eder, güneş her gün bir çukurdan doğar ve her akşam bir balçığa batar. allah ise 7 kat göğün üstünde bulunan arşı işgal eder. bu arada kurana göre dünya altı günde yaratılmıştır. yedinci günde allahın ne yaptığının cevabı kuranda yazmaz tabi. onun için eski ahite bakman lazım (: bahsettiğin ayet mucize falan değildir, zaten öyle "evreni genişletiriz" tarzı bir ifade de yoktur. o mealcilerin kurnazlığı. eski meallerde o ayet dendiği şekilde tercüme edilmez. evrenin genişlediği tespit edilince bir anda mealler de bu yönde değişiverdi. internetten açıp bakabilirsin eski meallere. kaldı ki"evreni genişlettik" anlamı verilse bile sıkıntı yine var. şöyle ki; kurana göre başta gökle yer bitişiktir. kuranda geçen ifade mealen "göğün genişletilmesi"dir ki başka bir ayette de yerle göğün birbirinden ayrılması, göğün düşmemesi için meleklerle sabitlenmesi vs gibi bir ifade de geçmektedir.(evet gök düşmesin diye melekler tutuyormuş. aç oku) yani ortada bir kere "evren" gibi ifade yok, göğün genişletilmesi, yerden ayrılması durumu var. bahsedilen sema 7 kattan oluşuyor ve üstünde arş var. ötesi yok yani. evren mevren yok kuranda. tüm eski meallerde "gök" vardır. zaten sema kelimseinin türkçesi de göktür değil mi güzel kardeşim
* meale uyanıklar "evren" diye yazınca "bak genişleyen evren teorisi kuranda yazıyor" diye atlyorsunuz hemen. ancak kuranda "evren" diye bir kelime-kavram yok. bir kere kuranın ön gördüğü kozmos bugün bizim algıladığımız evren gibi değil. merkezde dünya var, onun etrafında güneş, ay ve diğer gezegenler var, bir de iblisler birbirine fırlatsın diye yaratılmış süs eşyası yıldızlar var (: (aç oku kuranda yazıyor bu ifade) bunun ötesinde evren diye bir şey yok. yer ve 7 kat gök var sadece. bir kere atmosfer diye bir kavram yok ki ötesinde bir evren tahayyülü olsun.
yukarıda anlattım, dünya merkezli. ve kuranda bahsettiğin ayette bunun için arapça olarak "SEMA" kelimesi geçer. işte o sema kelimesini "evren" diye çevirince pat diye bir mucize beliriyor hemen (: (şimdi haklarını yemeyelim. delikanlı gibi, yorum katmadan direk çeviren mealciler de var. ama yine de eski meallere bakmanı tercih ederim ki kurnazlığı göresin.) ayrıca bilim din gibi dogmatik değildir. bilim bugün x dediğine yarın y diyebilir. zaten bilim bunun için güzeldir. sürekli olarak gelişir ve değişir. dinlerin problemi de bu zaten, statik ve dogmatik. hiç değişmez. zariyat 47'yi mucize kabul etsek bile(ki değil, kendimce anlattım. eski meallerde farklı tercüme edildiğini söyledim) bilimle çelişen onlarca kurani ifade de mevcut. (ki senin beni ikna etme aracı olarak kullandığın evren konusu bunların başında gelir.)nedense kimse bunları görmez. evrenle ilgili sürüyle bilimsel teori var, bu teorilerin hiçbiri dinlerle uyumlu değil, bir kere dinler dünya merkezli evren iddiasıyla zaten baltayı taşa vurmuştur.