(bkz: Part 30)

Aradan geçen 20-25 dakikadan sonra, ilk gün şükrünün odasında görmüş olduğum adam yanıma geldi ve, "ofise bakmaya gidecekmişiz seninle sanırım" dedi. O an anladım ki cevdet bu adamdı. Lüks bir araç ile kulübün olduğu yerden ayrıldık. Fenerbahçe tarafına doğru geçtik ve bir plaza tarzı biryerin önünde durup kenara arabayı park ettik. "geldik burası" dedi cevdet.

içeri girdik ve ben biraz etrafı süzdüm, güzel bir binaydı. En azından benim dövmeci stüdyosunun üst katınındaki ofisi göz önüne alınca muazzam biryerdi burası. içeriye girip biraz göz gezdirdim "güzelmiş" diyerek çıkışa doğru yöneldim. Cevdet bana "sanırım birlikte çalışacağız, işide ben öğreteceğim sana gideceğimiz biryer daha var" dedi.

Arabaya bindik ve caferağa tarafına doğru döndük tekrar. Kafamdaki soru işaretleri birbirlerine tecavüz ederken, bense "mukaddes'in yemi varmıydı acaba açlıktan ölmese bari hayvan" diye düşünüyordum. Bakalım bu yeni başlangıç nelere gebe olacaktı benim için.