/i/Tespit

  1. 276.
    0
    panpa ya sen benim demek istediğimi anlamamışsın ya da ben kendimi çok ekgib ifade etmişim. vesveyeye, namaza, şeytana gelene kadar daha temel problemler var. vesvese, şeytan aşamasına gelmek için önce dediğim problemin ortadan kalkması lazım. ben sana diyorum ki, şayet varsa, kafamdaki "tanrı" algısı islamın allah'ıyla, museviliğin yahova'sıyla, hristiyanlığın tanrısıyla, zerdüştlüğün ahura mazdasıyla uyuşmuyor. kadiri mutlak tanrı kendi suretinden yarattığı insanı dini, inancı farklı veya yok diye cehenneme atıyorsa burda bir problem var. cehennem olacaksa insanlık düşmanları için olmalı. cennet namaz kılanın girdiği bir bahçe olmamalı mesela. hatta cennet olacaksa biz yaşıyorken olmalı. biz kendi isteğimiz dışında bu dünyaya geldik. eğer bu işin sorumlusu tanrı ise beni cehennemle korkutmamalı, eski dostu şeytanına hakim olmalı. kendi saldığı şeytanın tuzağına düştü diye ademi cezalandırmamalı (kadiri mutlak ya!!!) yani dinlerin anlattığı bu hikayeler akla, mantığa uyan şeyler değil. şeytan cin vs bunlar mitolojik kavramlar. tek boynuzlu uçan atlar, elfler, hobitler ne kadar gerçek olabilir ki?

    ben din meselesinin bu fantastik hikayelerden öte coğrafi, kültürel ve politik bir mesele olduğunu savunuyorum. o fantastik şeyler işin süsü, mitolojisi.(her dinin mitolojisi vardır) yeni dinler toplumsal ve siyasal değimlerin eşiğinde ortaya çıkmıştır. islam, roma-pers çatışmasının doğurduğu kaos ortdıbının da katkısıyla, arap yarım adasındaki kent devletlerinin birleşip merkezi bir devlet oluşturma aşamasının bir parçasıdır. (ki olayı politik olarak ele alınca bu işin arkasında başka bir dış etken de bulunmuş olabilir. çünkü arap yarımadasında o dönemde farklı güçlerin etki alanları vardı. mekke bizansın etki alanındaydı denilebilir mesela. yemende pers etkisi vardı. vatikan'ı da hiçbir zaman yabana atmamak lazım. mesela bir araştırmak lazım, yemen'de peygamberlik iddiasında bulunan birileri çıkmış mı diye!!!) hz muhafazid ve islam olmasaydı bu başka bir kişi ve başka bir dinle yine olacaktı. siyasal ortam bunu gerektiriyordu, her boşluk, her kaos yeni bir güç doğurur. islam kabileler şeklinde yaşayan arapları "ümmet" denen bir üst ulus kimliği etrafında bir araya getirmiştir. hz muhafazid ve 4 halife dönemi bu işin konsodilasyon evresidir. kuran'ın yazımı bu evrede gerçekleşmiştir. daha sonra islam yayıldıkça çevre kültürlerden, farklı adetlerden etkinlenmiştir ve kaçınılmaz olarak değişmiştir. siz değişim dendiği zaman allah'ın yanına başka tanrıların gelmesi, amentünün değişmesi vs gibi algılıyorsunuz bu sizi yanılgıya düşürüyor. değişim illa bu şekilde olmak zorunda değil. bir de kuran'ın hz muhafazid'in ölümünün ardından ortaya çıktığını gözardı ediyorsunuz, tarihi süreç içinde hiç değişmediğini de yine kuran'I referans göstererek kabul etmiyorsunuz.

    dinler ortaya çıktığı yere, kültüre özgüdür. hiçbir din durduk yere ortaya çıkmaz, eski dini ilga etmez. hiçbir toplum durduk yere dinini değiştirmez. seve seve din değiştirildiğini iddia eden adam tarihi gerçekleri inkar ediyordur. bizim atalarımız islamdan çok etkilendiler, kuranı çok beğendiler, ilham geldi ve birden müslüman oluverdiler mi sanıyorsunuz? bu işin hiç mi siyasal ve ekonomik arka planı yok acaba? veya bu dini direk müslümanlardan olduğu gibi mi aldık? süreç içinde kendimize, kültürümüze göre dizayn etmedik mi sizce?

    özelde islam ve genelde bütün dinler için düşündüğüm şey bundan ibarettir. şeytan meytan bunlar masal karakteri. vesvese, namaz kılarken gelen titreme vs pgibolojik mevzular. tuvaletinin gelmesi vs konsantrasyonla alakalı şeyler, abdest şartı olmasa eminim namaz kılarken osurasın gelmeyecek! (: zaten bunları geçtim ben. zaten baştan dinlerin semaviliğini reddediyorum, insan üretimidir diyorum. binlerce din var dünyada. tek tanrılı dinlerin geçmişi yaklaşık 3000 yıllık, büyük ihtimalle antik mısırdaki atenizmden çokça etkilenmiş bu ibrahimi dini ortaya koyanlar.(dualist zerdüştlükten etkilendiği zaten çok açık) 3000 sene evvel allah neredeydi? mesela 5000 sene evvel yaşanmış bir tek tanrılı din mevcut mu?

    ayrıca tanrı kavramıyla din kavrdıbını birbirinden ayrı değerlendirdiğimi tekrar ekleyeyim. zaten sürekli bunu söylüyorum. tanrı meselesi benim için felsefi bir mesele, bilimsel bile değil.

    dinler tarihiyle ilgili yazılmış teoloji kitaplarını okumanı öneririm. bu mesele o zaman daha net anlaşılır.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster