-
1.
+6 -2kardeş sen Allah'ı mahluk gibi düşünürsen tabii ki böyle bir yanılgıya kapılırsın.
halk: yaratmak
ma-hluk: yaratılmış
halık: yaratan
Allah mahluk değildir ve varlığının da bir başı yoktur. ezeli ve ebedidir. hep vardı ve var olacaktır. doğurulmadıdan kasıt da budur. senin kafayı takman gereken şey biz bu dünyada niye varız neden iletişim kuruyoruz niye düşünebiliyoruz neden ya neden? her şeyin tesadüf olma ihtimali bile bizi ilgilendirmez belki tesadüf nasılı açıklar ama nedeni açıklayamaz tıpkı bilim gibi.
sonuçta bir yaratıcının var olması gerektiğini kavradıysan (kavramadıysan ihlas suresini ne sorguluyon gibik, matematikte önce integral sonra mı toplama öğrenilir, önce genel şeyleri anlamaya uğraş), teselsülün imkansızlığı adlı gazalinin olması lazım felsefi kanunu da gösterir ki hiçbir zincir sonsuz olamaz illa bir sonu olmalıdır. e diyelim allah yaratıldı, e onu kim yarattı, onu onu onu onu? böyle bir şey imkansız.
marsta bir çamaşır makinesi bulsak bunu yaratanı kim yarattı diye sormayız bunu kim yarattı diye önce sorarız. mars misalindeki gibi hiçbir hayata elverişli olmayan kaotik bir evren içinde bir gezegende mükemmel tanzim edilmiş bir bedene, anlama kavrama kabiliyetine vs sahibiz. bu da demek ki bunları yapmaya muktedir olan bir ilah tarafından yaratılmışız.
edit: tam açıklamadım gibi geldi, Allah'ın bir başı olduğunu kabul etsek dediğin mantıklıydı ama Allah'ın varlığının bir başlangıcı yok. Allah zamandan münezzehtir zaman insana özgü bir algıdır.
şu videoyu tavsiye ediyorum
https://www.youtube.com/watch?v=79ptLKIEc7w -
-
1.
0Benim dediğimde bu işte allah hep vardı nasıl hep oluyo illaki bi başı veya sonu olur allah nasıl kendi kendine oldu bunun için mantıklı bir açıklama olursa 5 vakit namaz kılarım
-
2.
0arkadaşım senin atladığın nokta şu, metafizik bir varlık olan Allah'ı fizik kurallarına göre değerlendiriyorsun. evet bulunduğumuz boyutta ve evrende hiçbir şey kendi kendine var olamaz ve yok olamaz (bu da hüdus deliline dayanaktır) ama Allah bu evrene ait olmadığı için zaman kavramı da yoktur var olmak, başlamak, (vakit alarak) sürmek, bitmek gibi kavramlar bizim evrenimize aittir. peki biz bunu nereden biliyoruz? tıpkı bir denklem gibi elimizdeki evreni inceliyoruz ve diyoruz ki madem hiçbir şey bu boyutta kendi kendine oluşamıyor, bir yaratıcı olmalı. hücrenin en küçük noktasındaki simetri, düzen ve iş bölümüne bakarak ilimli bir yaratıcı olduğunu anlıyoruz. ve defaatle söylediğim gibi teselsülün yani sonsuz zincirin, sonsuz domino etkisinin imkansız olduğunu görüyoruz ve diyoruz ki yaratıcı sonsuz, ebedi ve ezeli olmalıdır yoksa zaten en yüce olması mümkün olmazdı oysa biz dünyayı inceleyip düşününce bir yaratıcı olması gerektiğine kanaat getirmiştik.Tümünü Göster
bu denklemde de matematik denklemlerinde olduğu gibi işlem önceliği vardır. biz bir yaratıcı olması gerektiğini kavradığımız için yaratıcıyı sonsuz kabul edebiliyoruz.
tıpkı bir elbiseye bakınca şöyle dediğimiz gibi:
dikişleri düzenli, demek ki yapan kişi nizam bilgisine sahip
dirsekleri kolun geri kalanından geniş dikilmiş, demek ki bunun böyle olması gerektiğine dair terzilik ilmine ve tecrübesine hakim
bu elbise şu an var, demek ki bu terzi önceden yaşamış veya hala yaşıyor olmalı, şimdi olmayıp gelecekte var olmacak olması imkansız
bu dünyaya bakınca da:
fabrika gibi işleyen bir düzen var, demek ki akıl sahibi bir varlık tarafından işlenmiş
sürekli ve ihtilafsız işleyen bir düzen var, demek ki tek bir varlık tarafından yapılmış yoksa iki sonsuz varlığın olması imkansız, tek mutlak güçlü olmalı. bir başlangıcı olan şey de mutlak güçlü olamaz. başlangıcı olması için onun başlangıcını tasdik ve kayıt edecek bir mekan ve zamanın olması lazım. bir zaman kuralına ve mekana bağlı olan şey yine mutlak güçlü olamaz. mutlak güçlü olması için hiçbir şeye bağlı olmaması gerekir. başlangıç zamanla alakalıdır. bizi yaratmış olan varlık da mutlak güçlü olmalıdır. mutlak güç de her şeye hükmetmektir. yaratıcı zamanı ve mekanı da yarattığı için o bu ikisinin içinde olamaz. daha nasıl açıklayayım baba sana?
ayrıca mesajlarında bir agresiflik görüyorum. şunun cevabını kendine iyi ver: inciye girip iki üç müslümanın eline vermek mi yoksa gerçeği bulmak mı maksadın?
o videoda 2:37'de de hamza hoca bu sorunun cevabını veriyor zaten onun hakkında yorum yapmadığın için izlemedin varsayıyorum izle.
hep aynı şeyleri söylüyorsunuz diyebilirsin ama bir de şöyle düşün. bunlar çok çok basit şeyler elbette hep en basit açıklamayı duyacaksın ama sen anlamıyorsun kafandaki ön yargıları atman gerekiyor benim koyduğum teşhis bu. matematik hocasını sevmeyen bir çocuk hocasına 1+1 kaç diyor, öğretmen 2 dir bak diye eliyle gösteriyor, çocuk da bu ne hep aynı açıklamayı yapıyorsun diyor çünkü problemi problemle değil cevaplayanla. inşallah yardımcı olmuştur, görüşürüz
-
1.