/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
https://yandex.com.tr/gorsel/search ? text=kimmerler&img_url=http%3A%2F%2F68.media. tumblr.com%2Fc86c87b6984114e3b845734724492724%2Ftumblr_o2wn5wrsCQ1tifd1xo1_1280.jpg&pos=0&rpt=simage
  1. 1.
    +2
    Kimmerler, Sümerler ile Hun Dönemi arasındaki derin tarihsel aralıkta kültürel, etnik ve politik anlamda bir bağlaç olarak karşımıza çıkar. Var olduğu tarihsel süreç bakımından fevkalade öneme sahip olan Kimmerler, varlıklarını 1200 yıl boyunca devam ettirebilmiş olmaları bakımından da Ön Türk Tarihi için büyük öneme taşımaktadırlar.

    Kimmerler’in ne denli mühim bir toplum olduğunu ve Ön Türk Tarihindeki kıymetini anlayabilmemiz için bazı hususların altını çizerek bir ön malumat edinmemiz faydalı olacaktır. Kimmerler, Tunç Çağının yaşandığı M.ö. 3000 – 1000 Yılları arasında yaşamış, yaşadıkları coğrafyada derin kültürel miraslar bırakmış, günümüzde efsane ve masal karakterlerine kadar konu edilmiştir.

    Kimmerler’in yaşantılarını konu eden dünya çapında bilinirliğe sahip ilk efsanevi kaynak Conan olmuştur. Barbar Conan, Batı Asya’da yaşayan Kimmerler adlı bir topluma mensup iyi yürekli, çok güçlü ve yenilmez bir savaşçı olarak masallara konu edilmiştir. Kimmerlere atfedilen bir diğer efsanevi kahramanda Amazonlar olmuştur. Savaşçı Amazon Kadınları, katıldıkları savaşlarda üç düşman öldürmeden evlenememekte, çok iyi ok kullanan bu savaşçılar daha iyi ok atabilmek için sağ göğüslerini kesmektedirler. Şüphesiz efsanelere konu edilen bu toplum, efsane olarak bahsi geçen hususlara ilham verecek yetenek ve güce sahiptirler.

    Kimmerlerin Türklüğü

    Kimmerlerin kökeni, şüphe zütürmeyecek şekilde Asya’ya dayandırılmaktadır. Zira varlıklarının tespit edilmesi ve keşfedilmelerine mukabil elde edilen arkeolojik bulgulardan yola çıkılarak kökenleri araştırıldığında ilk emareler Asya kökenli Turanid bir kavim olduklarını göstermiştir. Müteakip evrelerde gerçekleştirilen araştırmalar ve elde edilen bulgularda bu tezi güçlendirmiş, teyit edici bir unsur olarak Filolojik kalıntılarla da bu tez doğrulanmıştır.

    Kimmerlerin, Hing-Nu(Hun) toplumunu ortaya çıkartan Turanid bir kavim olduğu su zütürmez bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Zira Sümerler, iskitler ve hatta Hunların mesnedini teşkil eden Turanid kavim, Kimmerlerin de atalarıdırlar. Hunların, iskitlerin ve Kimmerlerin Turanid kavme dayandırılmaları elbette varsayım değildir. Bu Ön Türk toplumlarının tümünde tesadüf olarak nitelendirilemeyecek derin kültürel ortaklıklar bulunmaktadır. Bu kültürel ortaklığın en önemli göstergesi kurganlardır.

    Kurgan Kültürü, yalnızca Türk ve Ön Türk toplumlarına özgü bir tinsel öğedir. Tarih boyunca hiçbir kavimde Kurgan âdeti görünmemektedir. Bir istisna olarak Mısırlılarda görünen Piramit yapılar ve ölünün kutsallaştırılması Kurgan kültürüne benzetilebilir ancak Ön Türklerin atalarını teşkil eden Afanasyevo Kültürü, M.ö. 5000’li yıllara kadar geriye gitmekte, oysa Mısır kültürü ve Piramit yapıların ortaya çıkması ancak M.ö. 2000’li yıllara kadar tarihsel derinlik arz edebilmektedir. Bu bakımdan Mısır kültüründeki Piramitlerin oluşumu Kurgan kültürün ortaya çıkışından çok daha sonraları, belki de Kurgan kültürünün tesiriyle ortaya çıkmıştır.

    Kurgan Kültürü, ölümden sonra yaşama inanan ve ibrahimi dinlerin ortaya çıkmasından önce de bu inanışa sahip olan Türkler tarafından ölünün dirileceği ana kadar rahat etmesi inancıyla ortaya çıkmıştır. Bu inanç bağlamında Türkler ve Türkleri ortaya çıkartan Ön Türk toplumları, arkalarında tarihsel bir imza olarak Kurganları miras bırakmıştır. Günümüzde arkeolojik çalışmalar yürüten tüm Arkeologlar, bir bölgede Kurgan ile karşılaştıklarında ihtilafsız olarak bu bölgede Turanid yani Ön Türk toplumların yaşadığını kabul ederler.

    Kimmerler’in Ön Türk toplumlarından biri olarak kabul görmesinin en büyük dayanağı Kurganlardır. Üstelik elimizdeki bulgular kurganlarla sınırlı da değildir. Yaşadıkları Kuzey Karadeniz, Hazar, Kafkaslar ve Anadolu coğrafyasında arkalarında arkeolojik buluntular da bırakmışlardır. Bu buluntular ışığında Ön Türk toplumu olduğu bilinen iskitler ve Kimmerlerin aynı kültürel kökenden geldikleri şüphe zütürmez bir gerçek haline gelmiştir.

    Kimmerler’in Türklüğü, yalnızca arkeolojik buluntularla sınırlı değildir. Kimmerler, ilişkide bulundukları komşu toplumların tarih kaynaklarına geçmiş, bu kaynaklarda Kimmerler Türk Dünyasına mal edilmiştir. Antik dünyanın son büyük tarihçisi olan Yunanlı tarihçi Procopius, Kimmerlerin Bulgarların atası olduğunu belirtmiştir. Pers tarih kaynağı Mücmel el Tevarih’de de Kimmerler Bulgarların Atası olarak ifade edilmiş, Kimmerlerin atasının ise Nuh’un oğlu Yafes’in 7. Oğlu Kemari olduğundan bahsedilmiştir. Yabancı kaynaklarda ifade edilen hususlar Türk Dünyasındaki kaynaklar tarafından da teyit edilmektedir. Türki bir kavim olan Macarlar kendi kökenlerini bir Kimmer Kralının Utirgur ve Kutirgur adlı iki oğluna dayandırmışlardır. Hazar Devleti Hakanları da yine kendilerinin Nuh’un oğlu Yafes’in oğlu Kimmer’in oğlu Togarma’nın soyundan geldiklerini ilan etmişlerdir.

    Türklüğün kökenini ile ilgili kaynaklarda geçen Nuh-Yafes-Togarma-Türk künyesi, bir mit ya da masalsı bir ifade değildir. Zira bu ifadeler çok farklı tarihsel derinlikte, birbirleri ile ilişki içerisinde bulunmayan farklı devlet ve toplumların tarih kaynaklarında, gerek tarihsel geçerlilik arz eden yazılı kaynaklarında gerekse efsanelerinde sıkça karşımıza çıkmaktadır. Nuh-Yafes-Togarma-Türk silsilesi Tevrat’da, Arap, Pers, Yunan ve Macar tarih kaynaklarında birbiri ile paralellik arz edecek netlikte ifade edilmiştir. Bu ifadeler Türk Tarihini teşkil eden efsane ve mitlerde belirtildiği gibi Hükümdarlar tarafından da benimsenmiştir.

    Elde ettiğimiz Arkeolojik, Filolojik ve Mitolojik bilgilerden yola çıkarak tarihsel vakaların paralelliği ışığında şu gerçeği açıkça ifade edebiliriz ki; Kimmerlerin Türklerin atası olduğu gerçeği ihtilaf edilemeyecek saydamlıkta ve açıklıktadır.

    Kimmerlerin Tarihsel Serüveni

    Kimmerler, M.ö. 20. Yüzyılda Kırım, Kafkaslar ve Doğu Karadeniz coğrafyasında ortaya çıkmış, M.ö. 800’lerde yine kendileri gibi bir Türk Kavmi olan iskitler’in Kafkaslardan gelmeye başlamasıyla bölgedeki hâkimiyetlerini kaybederek Doğu Anadolu ve Güney Karadeniz hattına çekilmek zorunda kalmış, bu bölgede yaşayan Lidyalılar, Asurlar ve Urartular arasında sıkışarak zayıflamış ve M.ö. 700’lerde bölgedeki üstünlüğünü kaybederek iki kol halinde Balkanlar ve Hazar Denizi bölgelerine göç ederek bölge halklarının içerisine karışmışlardır.

    Kimmerler’in keşfedilmesi ve Milât Öncesi tarihteki medeniyetler arasında yerini alması 17. Yüzyılın sonlarında mümkün olabildi. Bu tarihe kadar varlıkları gün yüzüne çıkartılmamış olan Kimmerler, iskitlerin yaşadığı bölgelerde arkalarında bıraktığı Kurganlar için define avcılığı yapan bir çetenin çok değerli bir eser ele geçirmesi ve yakalanmasıyla ortaya çıkmıştır. Kimmerlere ait bir Kurganda kazı yaparak kıymetli bir tarihi eseri ele geçiren bu çete üyeleri dönemin Slav Devleti tarafından yakalanmış, yaptığı kazı ile ele geçirdiği kıymetli tarihi eser ise önemi hasebiyle Çar 1. Petro’ya ulaştırılmıştır. Slav Devleti, defineye el koyarak bu tarihi eseri St. Petersburg’a zütürür. Koleksiyoncuların tarihlendirilemeyen bu esere yoğun ilgi göstermesi üzerine ise söz konusu bölgedeki arkeolojik çalışmalar hız kazanır ve Kimmer Medeniyetine ait kalıntılar birer birer ortaya çıkmaya başlar.

    Ortaya çıkan tarihi eserler, Kurganlardan çıkartılmış olmaları hasebiyle önce iskitlere mâl edilir. Ancak zamanla Kimmerler adlı bir medeniyete ait olduğu anlaşılır ve tarih kayıtlarında yeni bir sayfa açılır. Rus arkeologlar ve Asya tarihçileri bu konu üzerinde araştırmaları derinleştirirler. iskit araştırmaları beraberinde Kimmerler Medeniyetinin kalıntıları ile ilişkilendirilir ve her iki medeniyet birlikte araştırılmaya başlanır. Elde edilen bulguların teknik araştırmaları (Karbon testleri, yaş belirleme, yapım teknikleri, v.b.) ise 19. Yüzyılda gerçekleştirilir ve 20. Yüzyıla gelindiğinde Kimmerler’in Turanid olmakla birlikte müstakil bir medeniyet olduğu kesinleşir.
    ···
   tümünü göster