Hoca(h)
(H) lan fırat. Ne işin var burda puşt?
(Fı) hocam dersten bıraktınız bende burda kaldım
(H) sınavdan kopya çekmeye çalışıp hocaya sinirlenip söversen tabi kalırsın gerizekalı.
Sınıf neyin ne olduğunu anlamamıştı. Fırat bize bu olayı anlatmamıştı. Ama bunu öğrendiğimiz iyi oldu. O gün boyunca fıratla dalga geçip güldük. ilk hafta zaten pek giblenen olmadı tanışma faslı falan. Ama bana sorunlar soruldukça geriliyordum.
(H) buyur evladım adın ne?
(Ben) ben umut paydaklı
(H) baban ne iş yapar
(Ben) o.. Vefat etti hocam.
(H) bilmiyordum oğlum pardon, annen?
içimden ananın amı diyerek geçiriyordum ama,
(Ben) annem cezaevinde.
(H) tamam otur sen.

Nerdeyse 6 hocayla böyle geçmişti hafta. Fıratın durumuda benim gibiydi. Annesi şizofreniye bağlamıştı. Artık fıratı tanıyamamaya başlamıştı.
Babamın ve annemin yanımda olmaması sınıfta biraz daha ağır abi triplerine sokmuştu açıkcası beni. Kızlar gelip başın sağolsun diyorlardı. Erkeklerde de bir ihtiyacın olursa görüşelim tarzıydı. Sınıfın erkekleri iyilerdi. Çoğu iyiydi. Birisi yavşak. Birisi de top dışında, herkes çok iyiydi.