+20
-25
Sayın inançlı,
Hiç kendi kendine neden inandığın şeye inandığını sordun mu?
Neden seçtiğin dini seçtiğini düşündün mü?
Sonsuz kurtuluşun tek çaresi gibi gördüğün isa Mesih'e neden inanıyorsun?
Karma ya da re-enkarnasyon yerine?
Neden Allah'ın tek gerçek Tanrı olduğuna, ve muhafazid'in onun peygamberi olduğuna inanıyorsun?
Buda'nın dört asil gerçekleri yerine?
Neden Tevrat'a tutunuyorsun, Tanrı'nın tek gerçek sözleriymiş gibi?
Bhagavad Gita yerine?
Sayın inançlı,
Neden senin cennetin ütopik bir Dünyaya benzediğini, ve neden bu gezegendeki aynı elementlere sahip olduğunu hiç merak ettin mi?
Neden senin yaratıcının uzay ve zamana benzer bir şekilde bir güç yapısı içerisinde hükmedip, kutsal sözlerini yazdığını hiç merak ettin mi?
Neden senin yaratıcının senin görüntünde olduğu (putlardan bahsediyorum) yada bu gezegende beraber yaşadığın hayvanların görünümünde olduğunu hiç merak ettin mi?
Sayın inançlı,
inandığın din senin kültüründe en dominant olan mıdır?
Azıcık da olsa,
inançlı olan kişilerin çoğunluğunun, doğdukları toplumun inancına sahip olduklarını ve kendilerini tek gerçek inanca sahip olmakla şanslı hissetmeleri konusunda biraz şüpheci olmadın mı?
Bu seni biraz da olsa herkesin belli bir inanca sahip olmasının sebebi, erdemleri, destekleyen kanıtları, ahlaki kodları, ibadetin ifade şekli yüzünden değil, ama o inancın içerisinde doğdukları için kaygılanmıyor musun?
Neden onca seçilebilir din arasında, dünyada ki her inançlı kişi hemen yanındaki inancı seçer?
Amerika ya da Avrupa da doğduğun için mi Hristiyansın?
Arabistan ya da Endenozya da doğduğun için mi Müslümansın?
Japonya ya da Çin'de doğduğun için mi Budistsin?
Hindistan'da doğduğun için mi Hindusun?
inanç seçmenin her durumda sadece coğrafi bir kaza sonucu olduğu söylenemez midir?
Gerçekten başka bir ülkede doğsaydın, kuşkusuz bir şekilde, şuan bağlı olduğun aynı inanca sahip olur muydun?
Sayın inançlı,
Bağlı olduğun din, anne ve babanın, ve onlarında anne ve babalarının inancı mıdır?
Sana tanıtılan ilk din o mudur?
Kendini dine adayan her kişinin ailelerinden öğrendikleri dine sahip olduklarını biliyor muydunuz?
Neden bir çocuğu, Cumhuriyetçi, Marksist, Keynesyen olarak etiketleme fikrini, onların entelektüel ayrımcılığı anlayamadıkları, hayat tecrübeleri olmadan böylesine karışık bir seçimi yapabilecek bilgelikte olmadıkları halde saçma buluruz?
Fakat buna rağmen neden inanç konusunda çocuklara yapıştırılan etiketlere garip bakmıyoruz?
Mesela "Hristiyan" bir çocuk gibi? Ki bu da basit bir seçim değildir sonuçta.
Müslüman bir çocuğun olmadığı, ama sadece Müslüman bir ailenin çocuğu olduğu söylenemez mi?
Sayın inançlı,
inancın konusunda inanılmaz derecede eminsin. Çünkü senin doğru ve diğerlerinin yanlış olduğunu bildiğini söylüyorsun. Sonsuz ruhun ile bunda ısrarcı olursun.
Ama yinede,
iki düzine büyük denilecek dinlerin olduğunu ve Dünya üzerinde binlerce başka inancın olduğunu hiç düşündün mü?
Sadece Hristiyanlık içerisinde, 45,000 mezhebin olduğunu, ve her birinin diğerlerinden mutlak gerçeği daha iyi anladığını iddia ettiğini biliyor muydunuz?
Her inancın her bir üyesinin gerçekten sadık, gerçekten samimi ve senin kadar haklı olduklarını düşündüklerini biliyor muydun?
Onlarında yanlışlanamaz kitaplar okuduklarını, dinlerini sıkıca savunan insanlar olduğunu, mucizeler yaşadıklarını, tanrının varlığını hissetiklerini, onun sesini algılayabildiklerini, hayatları için mükemmel dileğine uyduklarını, anlatılmaz bir şekilde onu sevdiklerini ve inançlarını senin kadar savunduklarını biliyor muydun?
Yine de her din karşılıklı olarak, özel olmasıyla küçük ya da büyük mevzularla çeliştikleri halde, hepside doğru olamaz... Değil mi?
Bildiğini söylüyorsun, gerçekten bildiğini söylüyorsun, senin dinin bir istisnadır.
Ve buna rağmen diğer inançlardaki insanlar senin gibi hissediyorsa, senin haklı çıkma olasılığın nedir?
Sayın inançlı,
inançsızlığım konusunda sıkça cennet gibi bir yere gitme şansımı kaçıracağım söyleniyor. Ve bunun yerine cehennemde yer alacakmışım.
Ama kimin cenneti, kimin cehennemi?
Bazen güvende olmam için tanrıyı kabul etmem söyleniyor.
Yani sonuçta, ne kaybedebilirdim ki?
AMA HANGi TANRIYA?
Onca seçenek arasından, yanlış olanı seçme şansım daha olası değil midir?
Bir tanrıya inanmamak daha iyi olmaz mıydı, yanlış tanrıyı seçmek yerine?
Bana soruyorsun; "Ya yanılıyorsan?"
Ama ya sen yanılıyorsan?
Ya Yahvev yerine, doğru olan Şiva olsaydı? Yada Allah, yada Wooten? Yada adını hiç duymadığın bir tanrı?
Gerçek şudur ki, kendi dininin dışında başka bir inanç için bir ateist olmanın ne demek olduğunu zaten biliyorsun.
Diğer inançların taraftarları senin için yanlıştır, sapmıştır, aldatılmıştır.
Ama onlarda aynısını senin için düşünüyorlar. Onlar seni, senin onları gördüğün gibi görüyorlar.
Her dindar,
kendi dinini, tıpkı senin kendi dinini kucakladığın gibi kucaklıyor.
Ama yinede sen onları inandırıcı bulmuyorsun.
Akşamları uyurken huzursuz olup, öldüğünde onun cehenneminde uyanabileceğini düşünmüyorsun.
Bununla beraber, bazılarımız sizden bir tanrı ekgib olup bir adım daha ileriye atarak neden ateist olduğumuz anlaşılmıyor mu?
Sayın inançlı,
dinlerin antik yapılar olup olmadığını, ve eski insanların etraflarındaki kaotik dünyaya hem hakim olmak, hemde açıklayabilmek için ilk denemelerin olup olmadığını merak etmekteyim.
içerik olarak irrasyonel olsa da dinlerin çıkması mantıksız değildir.
Atalarımızı dinleri icat ettikleri için suçlamıyoruz.
Kör iken düşmekte,
ya da karanlıkta bir yapbozu düzgünce bitirememek de utanılacak bir şey yoktur.
Ama artık karanlıkta yaşamıyoruz.
Bilim günümüzde ışıl ışıl parlıyor, ve yolumuzu aydınlatıyor, gölgeleri yok ediyor, ve en derin yarıkları bile açığa çıkarıyor.
Artık mağaralarda yaşamıyoruz.
Vadileri geçtik,
dağları aştık,
ve diğer taraftaki harika manzaları görebilmeye başladık.
Artık güvende ve değerli olduğumuzu anlatacak rahatlatıcı hikayelere ihtiyacımız yoktur.
Artık inançlarımızı buluşlarımızla kıyaslama vakti gelmedi mi?
Artık düşüncelerimizin yeni perspektiflerimizi yansıtmanın zamanı gelmedi mi?
Kurgulardan çok Realite de, daha fazla olmaksızın, eşit bir derecede huşu vardır.
Artık bizlerin kendimize evrenin bizim için olduğunu, bizim kültürümüzün diğer kültürlerden daha iyi olduğunu, bizim kabilemizin diğer kabilelerden daha iyi olduğunu söylemeyi bırakmalıyız.
Artık evrenin gerçekte nasıl olduğunu öğrenmemiz gerekir.
Bizim hoş bulduğumuz şeyleri, gururumuzu yok etse bile, bakış açımızı değiştirse bile, ve tüm cevapların bizim elimizde olmadığını itiraf ettirse bile...
Sayın inanan, eğer gerçekleri önemsiyorsan, iddia ettiğin her şeye rağmen, O zaman bu temel sorularla karşı karşıya gelmen gerekir.
Hatta daha da iyisi, Carl Sagan'ında dediği gibi
"Güven verici bir yalan yerine, zor bir gerçeği kucaklamak"