(Part 11)
iremle aynı sınıfta olduğumuzdan her gün yavaş yavaş yakınlaşıyorduk artık internetten de konuşuyorduk ve kız çok farklı gelmişti beyler bana. Sanki mahalleye gelen ilk otomobildi kalbimi feth ediyordu lan sanırım. Her cümlesinde vay dıbına koyim ne konuştu be diye içimden geçiriyordum çok sıcak kanlıydı ayrıca. Okuldaki hocalardan benim pgibopat levent abiye kadar her şeyi konuşmutuk kızla. Laf aralarında iltifatlar, yat artık geç oldular, hasta olmuşsun kıyamamlar derken bir baktım etrafımdakiler yani tarık, arda, yiğitten oluşan tayfa bizimle taşak geçmeye bile başlamış bu iyi bir şey. Benim bu kızı dayımın çalıştığı köfteciye ve bizim nargileci mekana zütürme vaktim geldi artık dedim kendime ve öğlen arasından bir önceki teneffüs öğlen için planı olup olmadığını sordum ve böylece öğlen arasını birlikte geçirecektik. Dayım taşaklı adamdır beyler bu zamana kadar kızla hiç gitmemiştim o lokantaya ama her seferinde öğlen bizi arayıp ne yiyeceğimizi sorardı biz gelesiye kadar yemeklerimizi hazır ederdi. Çünkü kalabalık bir mekandı etrafında 2-3 okul bulunuyordu. Ayrıca bol bol çiğköfte ve çay ikram ederdi. O gün öğlenden bir önceki teneffüs ben dayımı aradım ve durumu anlattım geldiğimde lütfen gülme dayı ya da yenge diye hitap etme lütfen dedim ve siparişlerimizi verdim. Öğleni sorunsuz atlattık ne çay döktüm ne yemeğimi yerken rezil oldum tek kötü nokta şuydu ki bizim tayfa yan masadaydı amk. Yemek boyunca bizim hakkımızda konuştuklarını duyabiliyordum neredeyse yanlarına mı geçsek diye düşündüm aklımdan ama kızı o binlerin yanına sokmazdım ayrıca düşünün 5 erkek 1 kız hoş bir görüntü de çıkmazdı ortaya. Laflarken kız arada bir gülerek "jelibonunjelibonu" senin gibi birisini daha önce tanımadığım için çok kırgınım kadere diyordu. ilk başlarda yalnızca fiziksel özelliklerine tutulduğum bu kız içten içe kendisine bağlıyordu beni ama asla aşıktım diyemem zaten ben aşkı falan tatmadım sanırım tatamayacağım da.