(Part 9)
Her neyse beyler ben kafaya taktım bu iremi tavlayacağım. Yerime oturmuş elimde bir paket jelibon var hem de harfli beyler. Hani elinizi atarsınız a gelir f gelir vs. ya o jelibonlardan. Aynı mantıkta çorbalar vardı ben 6-7 yaşlarındayken nefret ederdim o çorbadan ama jelibonun yeri ayrıdır bilirsiniz. Böbrek hastasına diyaliz bana jelibon. Ben iremle tanışma amacıyla yanına oturdum ve tüm soğukkanlılığımı utangaçlığımı bir kenara attım zaten adımı falan biliyordu sağolsun fizikcimiz huur deniz derste en az 50 kere ismimi zikretmişti. "jelibonunjelibonu" neden ödev yapmadın, "jelibonunjelibonu" çık tahtaya soruyu çöz, "jelibonunjelibonu" konuşma idareye vereceğim seni artık. Yanına oturduğumda başını telefondan kaldırdı ve şöyle bir baktı kim olduğumu anlamak için beni fark edince tebessüm etti ben de tebessüm ile karşılık verdim:
B: Hangi okuldan geldin?
i: Gelişim Koleji
B: Gelişim koleji çok şansız değil mi sence de?
i: Ahahauhauha teşekkürler bence de öyle
B: Peki sence neden şanssızlar?
i: Bilmem sen neden şansız olduklarını düşünüyorsun
B: Geçen yıl basket maçında 48-47 kaybetmişlerdi.
Kız feci şekilde züt oldu beyler benim iltifat ettiğimi sanmıştı sanırım hayatında hiç bu kadar rezil olmamıştı bu zamana kadar. Bu kolejli taş kızı aklımca karşımda küçük düşürmüştüm aklımca eğlenmiş ve onu tavlamak için bir adım daha yaklaşmıştım. Sonuçta bu kızı tavlamak kolay olmayacaktı kendini benden üstün görüyordu ve benden kaç gömlek üstün çocuklarla çıkmıştı. Ben bu düşüncesini kırmayı amaçlamıştım beyler ama kızın kızardığını fark edince pişman oldum hem de donuma kadar.