Bir hafta sonra, beni yine çağırdı, ama bu sefer dedi ki "seni biri ile tanıştırmak istiyorum." heyecan yaptım yine, cafeye yanına gittiğimde bir erkek vardı. Dedi ki "bu Çağrı, benim sevgilim. Çağrı, bu da Uğur(isim temsilidir.)." Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Yanıma çağırdım Senem'i on dakika kadar özel bir şey konuşmak için. Çağrı denen şerefsiz ilk başta istemedi bunu ama eskiden beri arkadaşız diye çıtını da çıkartamıyor. Senem geldi yanıma, ayrı bi masada oturuyoruz tabi.
S:Senem B:Ben
S:Ne konuşacaksın bu kadar özel merak ediyorum
B:Normalde böyle hitap etmezdin ne değişti
S:Çağrı seni sevmedi. Güvenmiyor sana bu yüzden tanıştırayım dedim. Güvenmesini istiyorum yoksa konuşmamıza izin vermiyor.
B:Ne zamandır çıkıyorsunuz siz?
S:Bak biliyorum normalde senden hiçbir şeyi gizlemem ama...
B:Ne zamandır çıkıyorsunuz dedim Senem.
S:Yaklaşık bir buçuk haftadır çıkıyoruz.
Başını öne eğdi, konuşamıyordu.
B:Elimi tuttuğunda... Sevgilin vardı değil mi? Bu Çağrı denen herif?
Beyler sesim titriyordu sinirden ve gurur da yapmıştım.
S:Sen... Elini dostça tutmuştum?
B:Senem ben sana dört senemi verdim. Dört senedir seviyorum seni. Sen ise hiçbir şey yok gibi Çağrı ile sevgili oluyorsun, bu da yetmiyor gelip bizi tanıştırıyorsun hatta ve hatta her şeyi geçtim bunu bana en başından söylemen gerekirdi. Buyur, benim de gözüm Çağrı'yı tutmadı. Hatta bak elinde telefon var muhtemelen aldatıyordur da seni. Sen dört sene içerisinde, beş kişiyle çıktın. isimlerini, tarihlerini bile sayabilirim Senem. Ama ben sen beni seversin diye, kendimi tamamıyla sana adamıştım. Bundan sonra mutluluklar bu kadar eminsen ondan. Ya ben ya o, beni sevmesen bile ya bana kardeşim dersin ya da onu seçersin.
Ceketimi alıp hızla cafeden ayrıldım, o sırada telefonum çaldı ve annem aradı. Melih(dört yaşındaki erkek kardeşim) trafik kazası geçirmiş.