/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 651.
    +5
    "ama öyle ayak üstü, okulda konuşulacak bir şey değil"
    "eii ne yapalım o zaman?"
    "çıkışta bir yerlere gidemez miyiz?" iyice sıkılganlaşmıştı.
    "tamam ya, bakarız ;)" dedim yine bozmadan. allah allah..ne diyecek lan bu kız bana harbiden
    merak etmiştim ha..
    "ebruyu göreyim ben" deyip yanlarından ayrılma bahanesi yaratmış, kantine doğru ilerlerken
    içimden "lan heralde o tarz bir şey değil söyleyeceği, benim ebruyla çıktığımı biliyor yani" diye
    düşündüm, ama yine de içime bir kurt düştü.. sizce de tuhaf değil mi beyler?
    ebruyla mesajlaşıyoruz, "nerdesin, geldin mi?" diye. kantindeymiş,
    kantine girdim, biraz bakındıktan sonra fark ettim, masanın birinde tek başına oturuyor.
    gülümseyerek yanına gittim, yaklaştıkça gülümsemem elimde olmadan daha da artmış olabilir
    çünkü ebru da bu "ilk gün özeni" klişesinden epey nasibini almış, içimden diyorum "oha lan ben
    birazdan bu hatuna mı sarılıp öpücem? fiyuu.."
    o da görünce gülümseyerek kalktı, sıcak bir sarılma, fakat biraz resmi bir öpüşme (yanaklardan-
    bizim için yanaktan öpüşmek, başka iki insanın sadece gözleriyle selamlaşması derecesinde
    sayılırdı) ama yani, dolu kantinin ortasında sevişecek halimiz yok, doğru.
    oturdum yanına, elimi omzuna attım, kendime yaklaştırdım, ama öyle hoyrat değil, her zamanki,
    bana özgü yumuşaklığımla (biraz tehlikeli bir kelime oldu farkındayım, ama siz beni anladınız ;) ).
    ···
   tümünü göster