/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    0
    Bilimle uyuşan bazı ayetler;

    1.”O boşluğun üzerine kuzey göklerini yayar, Hiçliğin üzerine dünyayı asar.”-Eyüp 26:7

    Yeryüzünün Kuzey ekseninde, Kutup Yıldızına yakın, gökte neredeyse yıldız yoktur. Göğün yıldız dolu, diğer bütün yönlerinden farklı, kuzey yönündeki 300 milyon(diye hesaplatılan) ışık yılı “boşluğun” varlığı, kozmologları şaşırtmış.

    2.”Dökme tunç bir ayna kadar sert olan gökkubbeyi O`nunla birlikte yayabilir misin?”-Eyüp 37:18

    Gökyüzü elektromanyetik dalgalarını yansır. Radyo dalgaları dünyaya geri sıçrar, bu yüzden radyo sesini duyabiliyoruz.

    3.”Denizin kaynaklarına vardın mı, Gezdin mi enginin diplerinde?”-Eyüp 38:16

    Bu ayette ancak 30 yıl önce, modern okyanus araştırmalarının keşfettiği bir olaydan, diğer kaynakların yanında, okyanusların ve denizlerin, dibinde olan iç kaynaklardan su tedarik etmelerinden bahsediliyor.

    4.”Göğün bir ucundan çıkar, Öbür ucuna döner, Hiçbir şey gizlenmez sıcaklığından”-Mezmurlar 19:6

    Hubble Teleskobun kullanılmasına dek (1990), bilim adamları güneşin 260 milyon yılda tamamlanabilecek, büyük bir yörüngede uzayda hareket ettiğini bilmiyorlardı.

    5.”Ülker ve Oryon takımyıldızlarını yaratan, Zifiri karanlığı sabaha çeviren, Gündüzü geceyle karartan, Deniz sularını çağırıp Yeryüzüne dökenin adı RAB`dir.” -Amos 5:8

    Bu ayette orijinalde 7 yıldızlı bir takımyıldızdan bahsedilir ve bu antik çevirmenlerin kafa karışıklığı yaşamaları neden olurdu, çünkü o zaman Ülker takımyıldızı 6 yıldızdan oluştuğu sanılırdı. Ancak bugün, modern bilim sadece modern teleskoplar ile tespit edilebilen, başka bir yıldızın, yedincinin varlığını doğrulamaktadır.

    6.”ikinci melek borazanını çaldı. Alev alev yanan, dağ gibi büyük bir kütle denize atıldı. Denizin üçte biri kana dönüştü.”-Vahiy 8:8

    “Üçüncü melek borazanını çaldı. Gökten meşale gibi yanan büyük bir yıldız ırmakların üçte biri üzerine ve su pınarlarının üzerine düştü.”-Vahiy 8:10

    Kutsal Kitabın yazıldığı çağda yaşayan insanlar, yıldızları çok küçük, birer nokta olarak algılıyorl
    ···
    1. 1.
      0
      Alak-2-insanı bir alaktan yarattı!
      veya diğer ayetlerden yaratılışla alakalı:
      Hicr-26-Gerçekten Biz, insanı kuru bir çamurdan, biçimlendirilmiş bir balçıktan yarattık.(balçığın anlamı:içinde türlü organik maddeler bulunan, genellikle killi ve koyu, yapışkan çamur. embriyoda aynı şekilde ana rahmine tutunur ve içinde türlü organik maddeler vardır)
      Hicr-33-iblis, Ben kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattığın bir insana secde edecek değilim, dedi.
      Fatır-11- Allah sizi (önce) topraktan, sonra meniden yarattı. Sonra sizi çiftler (erkek-dişi) kıldı. O'nun bilgisi olmadan hiç bir dişi ne gebe kalır ne de doğurur. Bir canlıya ömür verilmesi de, onun ömründen azaltılması da mutlaka bir kitaptadır. Şüphesiz bunlar, Allah'a kolaydır.(meni:spermler),(ilk insan Hz. Adem çamurdan onun soyundan gelenler ise meni ve yumurtayla oluştu)
      Kıyamet-37-O dökülen bir damla meniden değil miydi?(meninin tamamı değil yalnızca yumurtaya ulaşan kısımı yani 1 adet sperm ve 1 adet yumurta insanı oluşturur bir damla meniden kasıt tamamı değil yalnızca bir kısmının yumurtaya ulaşmasıdır.)
      “Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz.(Zariyat 47) 20. Yüzyılın başlarına kadar bilim dünyasında hâkim olan tek bir görüş vardı. Bu görüş, evrenin durağan bir yapıya sahip olduğu ve sonsuzdan beri aynı şekliyle süregeldiği görüşüydü. 20. Yüzyıla kadar hiçbir bilim adamı evrenin genişlemesinden bahsetmemiş, bırakın bahsetmeyi belki bunu hayal bile etmemişti.
      Rus fizikçi Alexander Friedmann ve Belçikalı evren bilimci Georges Lemaitre 20. yüzyılın başlarında, evrenin sürekli hareket halinde olduğunu ve genişlediğini teorik olarak hesapladılar. Bu gerçek, 1929 yılında gözlemsel olarak da ispatlandı. Amerikalı astronom Edwin Hubble kullandığı dev teleskopla gökyüzünü incelerken, yıldızların ve galaksilerin sürekli olarak birbirlerinden uzaklaştıklarını keşfetti. bilim bunu anlayamıyor okuma yazma bilmeyen Hz muhafazid (SAV) çölde nasıl anlayacak ? bunu onun yazması mümkün müdür ?
      Atmosfer tabakası dünyamızı sarmaktadır. Atmosfer tabakasının katmanları olmasaydı; sağanak halde yağan gök taşları dünyamızı delik deşik ederdi. Filtre edilmemiş güneş ışınları canlıların yaşdıbına son verirdi. Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyurmaktadır: “ Gökyüzünü de korunmuş tavan yaptık” (Enbiya suresi, ayet 32)
      “Onlar görmüyorlar mı ki, gerçekten yeryüzüne yönelip onu uçlarından eksiltiyoruz. ” (Rad 41) (uçlarından eksiltmekten kasıt dünyanın geoid şekli olması ne bir tepsi ne bir küre kutuplardan basık ekvatordan şişik yani bir geoid)

      Şunada bir bakabilirsin: https://www.youtube.com/watch?v=B-reCJQGy7w
      Tümünü Göster
      ···
   tümünü göster