+5
Daha sonra davaya çıktım ve babam arkamdan izliyordu. Ne? Polis kızın orada ne işi vardı. Babamın yanında oturuyordu. Babamla hatta sohbet ediyorlardı babam ise arada gülüyordu. Annemi boşayıp bu kızı alacak deseler inanırdım bundan sonra. Beni daha hiçbirşey şaşırtamazdı. Polis kız yanıma yaklaştı babamla beraber ve
Kü-"Senin suçlu çıkacağını hiç düşünmemiştim. Gerçekten rolünü iyi oynadın." dedi. Sinirini saklamaya çalıştığı belli oluyordu.
B-"Kızım bunun gibi iğrenç kişileri bilirsin. Yaptıklarıyla övünürler bide." Kızım mı? Yoksa...
b-"Kübra?" dedim.
Kü-"Adımı nerden biliyorsun?"
b-"Ben abin bir bine" Kübra bunu duyunca şok olmuştu. Benim olduğum kadar olamazdı. Beni sanık sandalyesinde görüyordu ve bir suçlu olarak.
Kü-"Abim bir katil mi yani?" dedi ve ağlayarak çıktı. Babama sinirli sinirli baktım ve
b-"Baba. Bu yüzü unutma. Seni öldürmeye geleceğim. Kardeşimin öcünü alacağım senden."
B-"inan bana çok korktum. Bak. Elim ayağım titriyor." Hala dalga geçiyordu. Elimdeki kelepçeleri kırıp atlamamak için kendimi zor tutuyordum. Daha sonra hakim geldi ve "Herkes yerine otursun" dedi. Ve dava başladı. Zaten sonuç belliydi. Hapis. Hem de 35 yıl. inanabiliyor musunuz? Öz babam beni bunca zaman takip etmiş. Neden peki? Çünkü elinde beni hapise atmaya koz geçirmek için. Bunun intikdıbını alacaktım.
Beni cezaevine zütürmeden önce karakoldaki hapishaneye attılar. 6 saat sonra gideceğim söylendi ama nedenini anlamam fazla uzun sürmedi. En az 20 tane polis memuru (Muhtemelen kılık değiştirmişlerdi veya gerçekten polislerdi) Ellerinde joplarla kapıya geldiler. Muhtemelen kilidi açar açmaz saldıracaklardı. Yakup babaya verdiğim sözü bozmayacaktım.