-
26.
+5S-"Nereye gidiyorsun abi"
b-"işim var dükkan sana emanet" içimde bir sıcaklık olmuştu. Patronu öldürdüğüm ilk günkü gibi. içimdeki canavar resmen "Ona saldır ye bitir" diyordu. Arkasından gizlice izlemeye devam ettim. Bir ormanlık alana girdik. "Onu buradan daha rahat izlerim" diye düşündüm. Ormanın bayağı derinlerini girmiştik. Arkasını döndü. "Orada olduğunu biliyorum bir bine dışarı çık." Babamın sesini duymam bile beni sinir etmişti. Daha sonra ortaya çıktım. "Hala beni hatırlamana şaşırdım" dedim.
B-"Senin gibi ezik bir veleti hemen unutmam lazımdı ama baba yüreği işte ne yaparsın. En işe yaramaz evladı bile hatırlıyor"
b-"BEN SANA NE YAPTIM Ki BANA BU SÖZLERi SÖYLEYEBiLiYORSUN"
B-"Hiçbirşey yapamadığın için sana bu sözleri söyleyebiliyorum. "
b-"En iyi okulları kazandım, notlarım çok iyiydi, burs bile alıyordum. Dershaneyi bile bedavaya getirdim sırf size yük olmamak için. Ama siz ne yaptınız? Bursumu bile almama mani oldunuz. Sokakta gecelerce aç yattım. Bazen su bile bulamadığım oldu. Senin yapmadğın babalığı Yakup denen bir çaycı yaptı." bunların onun yüreğine dokunmasını beklerken o:
B-"Çok duygulandım. Al şu iki lirayı" dedi ve yere attı. Gerçekten sinirlenmiştim artık.
b-"Seni öldürmedim şu zamana kadar sırf Kübra için. Ama şimdi öleceksin." Aklımda "vahşet vahşet vahşet" diye kelimeler dolaşıyordu. Ben de zaten hazırdım ve "VAHŞET" diye bağırdım. Ve etrafı kanlar içinde görüyordum. Aylardır bu hissi yaşamamıştım. Babama doğru koştum ve ona tüm gücümle vurdum.
başlık yok! burası bom boş!