+4
-1
19/02/2001
Uyandık, kitapları ve kağıtları alıp yola çıktık. Günler sürecekti bu yol, belliydi.
Babamla sırasıyla kullanmaya sözleştik.
4 saattir yoldayız. Dün uyuyamadığımdan uyumaya karar verdim. Babamın sarsmasıyla uyandım, vakit geç olmuştu.
iyi misin kızım?
iyiyim baba. Kabus gördüm sanırım.
Ah be kızım, neler geldi başımıza böyle.
Hadi baba uyu sen biraz ben kullanırım.
Babam uyumuştu, 2 saattir yoldaydık. Sis çökmeye görüş açısı azalmaya başladı. Hızlandım. Bir şeye çarptım. inmeye korkuyordum, babamı uyandırmak istememiştim. El fenerini alıp aşağıya indim, hiç bir çarpma izi yoktu. Yerde de bir şey yoktu. Hazır inmişken biraz hava alıp, bir sigara içeyim dedim. Çakmağım yere düştü ki, arabanın altında bir şey vardı. Tutup çekiştirmeye başladı. Bağırıyorum ama babam duymuyordu. Arabaya girmeyi başardım ki arabanın içinde bir çocuk gördüm. Allahım neler oluyordu böyle? Kimsin dedim? Konuşmadı. Arabadan indirmeye çalıştım ama yerinden bile oynatamıyordum.
Sür Ben annennin öldürdüğü çocuğum
Artık dayanamıyordum. Kendimi aşağı atmamam için bir sebebim yoktu. Kız,
Hayatın bedeli, ölümdür. Ölümün bedeli ise, ölüm.
Sanırım, ölecektim. Onun hayatını hiç tanımadığım annem yüzünden çalmıştım. Hemen bildiğim tüm duaları okudum. Arkamı döndüğümde kız gitmiş, babam uyanmıştı. iyice sabah olmuştu. Kahvaltı yapmak için indik. Küçük bir yerdi, garsonlar herkesle muhabbet ediyordu. Nereye gidiyorsunuz dedi.
Ağrı'ya gidiyoruz, bir işimiz var.
''Geçenlerde Bir kadın ve kızı da Ağrı'nın bir köyüne gitmek istemişlerdi. Kızın çocuğu olmuyormuş, hiç bir çözüm bulamamış. Köyün kadınları da Oraya gitmesini söylemişler. Bir çocuğu öldürerek bir can çalmış.''
Yemek boğazımda kaldı... Konuşamadım...