+5
-1
Sahaftan çıkar çıkmaz eve geldim, tam odama çıkacakken dedem kızarmış ve onun olmadığı alenen belli olan tuhaf sesiyle, ver dedi. Neyi dedim, ver dedi. Sinirlendim, hayatımda hiç olmadığı kadar çok sinirlendim. Ellerim titremeye ve vücudum sarsılmaya başlayınca, arkamda iki kişi gördüm. Onlarla beraber dedeme bağırmaya başladık. Tutup duvarlara çarptım. Dedem burnundan kanlar aka aka yere yığıldı, sonra kişiler kayboldu. Dedem de yerde değildi. Hemen tüm odalara bakmaya başladım, hiç bir yerde bulamadım. Dedemi tuvalette buldum, elindeki bıçakla tıpkı babannem gibi vücuduna bir şeyler kazıyordu. Hemen okuduğum kitaptan bir korunma sözü okudum. Kendimi güvende hissedince salona koştum. Duvardaki kuran-i Kerim'i alıp sıkı sıkı tuttum. Oturdum, oturdum.
Gözlerimi açtım, dedem ve babam mutfakta yemek yiyordular. Korkuyordum, çok korkuyordum. Elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim, aynanın arkasında bir şey fark ettim. Yine bir büyü. Hemen yaktım. Yakılması gerektiğini öğrenmiştim. Sofraya geçip bir şeyler atıştırdıktan sonra odama geçip uyudum.
Salondalar, yürüyorum. Bu bir ayin, korkuyorum. Beni de davet ediyorlar, gidiyorum. Silindi, bu defa mutfaktayım, her yerde parçalanmış hayvan organları var, babaannem bu organlarla yemek yapıyor. Silindi. Annemi görüyorum. Annem ölmüyor, öldürülüyor. Silindi. Babamı görüyorum. Babamı öldürmek istiyorlar. Elimden bir şey gelmiyor. Babamı görüyorum, fısıldıyorlar. Silindi.
Bir köy görüyorum, ballıbostan yazıyor tabelada. Karşımda bir isim beliriyor. Selçuk. Onu bulmam gerekiyor. Silindi.
Gözlerimi açtım, kan ter içinde kalmıştım. Bu nasıl bir kabustu böyle? Hemen rüyamda gördüğüm köy ve ismi kağıda yazıyorum. Gece saat çok geç, uyumam gerekiyor ve uyuyorum.