-
1.
+6Duaları hatırlamaya başladım ve içimden belki kırk kere tekrarladım. Gözlerimi sıkmaktan görüşüm bulanıklaşmıştı. Yanımda yoktular, çayı alıp hemen içeri geçtim. Babannem benimle konuşmak istediğini söyleyince babamla dedem odadan çıktılar. Koltuğu gösterip açmamı istedi, açtım altındaki kitabı aldım. Babannemin yanına oturdum ve az önceki gibi gözlerime bakmaya başladı. Hemen gözlerimi kaçırıp kitaba bakmaya başladım fakat hiç bir şey anlayamıyordum. Babannem ibranice yazıldığını söyledi, ve yine ibranice olduğunu tahmin ettiğim bir dilde bir şeyler okumaya başladı. Bittiğinde kitaba bakmamı söyledi ve baktığımda kitabı anlamaya başladım. Bilmediğim bir dili ana dilimmiş gibi okuyordum. Kitabın ismi;Tümünü Göster
Cinlerin Fısıltısı'ydı.
Az önce duyduğum fısıltılar aklıma geldi. Düşününce az önce anlamadığım fısıltıları anlamaya başladım. Bana hep bir ağızdan,
Oku, onu kurtar diyorlardı. Hayatımda hiç olmadığım kadar şaşkındım. Babanneme baktım, bir şey söylemedi. Birini kurtarmamı istiyordular. Kimdi? Neden kurtaracaktım? Nasıl kurtaracaktım? Babaannem aklımı okuyormuşçasına baban dedi, kurtar babanı. Gözlerini kapadı sonra, kitabı alıp çantama koydum, ölmüştü. Babamları çağırdım, geldiler. Gece orada kaldık, yarın defin işlerini halledecektik. Babaannemi yıkayacaktılar. Ölmüştü ama içimden bir ses içeri girmemi söyledi. Babannemin giyisilerini çıkarınca vücüdunda garip şekiller olduğunu fark ettim. Kazınmış gibiydi, kızgın bir bıçakla kazınmış..
Hemen bir kalem ve kağıt alıp bu şekilleri tek tek çizdim. Kağıdı alıp çantama koydum. Köyün kadınları onu yıkamak istemediklerini, cinli olduğunu söylediler. Korkudan hepsi kaçmıştı. Babannemi yıkadım, kefenine sardım ve babamları çağırdım. Gömmek için mezarlığa gittik. Babannemi defnetmiştik. Üzülemiyordum, babama endişeleniyordum. Dedem yalnız kalmasın diye onu da alıp eve döndük. Kimse konuşmuyordu. Odama geçip kitabı okumaya başladım. Cinleri, ak ve kara büyüleri, define yerlerini, musallat ve kontrol etmeyi anlatıyordu. Bir süre sonra bıraktım. Kağıdı yanıma alıp babamlara işim olduğunu söyledim ve çıktım. Köyün delisi bana hiç zarar vermezdi ama kağıdın içinde olduğu çantamı taşlayıp, git burdan diye bağırıyordu. Hemen uzaklaştım ve bildiğim iyi bir sahafa gittim. Kağıdı çıkarıp gösterdim, bir kaç saniye baktıktan sonra, gel dedi. Aşağıya indik, bir çekmeceyi açıp bana bir kitap verdi. Hemen git dedi, verdiğim parayı da istemedi. Korkmuş görünüyordu ve ben hiç bir şey anlamıyordum. Dikkat et dedi,
Fısıldayacaklar...
başlık yok! burası bom boş!