değerli panpam "bilimsel olarak son koyuyorum" diyorsun ama 18. ve 19. yyda yaşamış bir bilim insanının ortaya koyduğu matematiksel bir teoriden bahsediyosun. matematiksel kanıt ve teoriler her zaman belirsizlik içerir, fiziki olmadığı için ister istemez teorisyenin düşünce dünyasından etkilenir. bir şeyin gerçek anlamda kanıtlanması için fiziksel veri gereklidir.
bilim ise bu tip işlerle uğraşmaz, çünkü bu uğraşmaya değecek bir konu değil, insanlığa bir faydası da yok. sadece dinsel takıntının sonucu olarak kanıt peşinde koşanlar var. halbuki kanıt ortaya konsa inanç ortadan kaybolur, varlığı bilinen şeye iman edilemez, çünkü o şey zaten vardır. "yarın güneşin doğacağına inanıyorum" diyen adama gülerler. tanrının varlığına inanırsın veya inanmazsın, bu o kadar da büyütülecek bir mevzu olmamalı.
ayrıca bu evrende (veya evreni kapsayacak şekilde) bir tanrı olsa bile bu, dünyadaki dinlerin insan ürünü, yapay ve kültürel birikimin-jeopolitiğin sonucu olduğu gerçeğini değiştirmez. tanrının varlığı başka bir tartışma konusu. matematiksel olarak tanrının var olmadığını da ortaya koyabilir bir bilim insanı. önemli olan somut bir kanıtın olup olmadığıdır. bu ise kanıtlanabilir bir durum değil. matematik bilim değildir, bilimin lisanıdır, yorumlama aracıdır. yani tanrı var mıdır, yok mudur tartışması pek de bilimsel bir tartışma değil felsefi bir tartışmadır, çünkü varlığı da yokluğu da kanıtlanamaz, matematik formülü tek başına kanıt değildir. fizik bilgisiyle çözülecek bir konu değil tanrı ontolojisi, felsefi bir konu. matematik de bu alanda savunulan tezleri desteklemek için kullanılabilir.
tabi felsefenin dışına çıkıp işin içine dinsel takıntıyla matematiği koyduğun anda "kuran'da 19 mucizesi" martavalına kadar gider iş. onlar da gayet tutarlı formüller koyuyor ortaya. diğer dinlere inananlar da gayet güzel matematiksel kanıtlar gösterebiliyor. bir matematikçi erotik bir hikaye kitabından da tutarlı matematiksel formüller çıkarabilir.
* bilim tanrının varlığını/yokluğunu ortaya koyamaz. bir tane bile "tanrı vardır/yoktur" diyen somut kanıt gösterilemez. kanıtlanabilen şey dinlerin, peygamberlerin semavi olmadığı "gerçeği"dir. bir tanrının var olması dünyadaki herhangi bir dinin (artık hangi dine inanıyorsanız) gerçek olduğu anldıbına gelmez. zaten bu iş inanç işidir, bilgi işi değil.
inanç, bilginin olmadığı veya kısıtlı olduğu yerde vardır. gerçekten inanan bir insan inancını kanıtlamaya çalışmaz. böyle bir çaba içinde olan kişi tam anlamıyla iman etmiş değildir. bilgi, kanıt ortaya konduğu anda inanç kavramı da ortadan kalkar. islam dinindeki "güneşin batıdan doğması" ve akabinde "artık ben de inanıyorum" demenin geçersiz ve faydasız olması olayı da bunla ilintilidir. güneş batıdan doğduğu anda kehanet gerçekleşmiş ve "kanıtlanmış" olacağı için dini mantıkla artık iman etmenin bir geçerliliği kalmayacaktır, inancın hükmü kalkacaktır. yani islami mantık da bunu gerektiriyor.