+1
Evet beyler birkaç yıl önce herşey köye taşınmamızla başladı. Durumumuz kötü olduğundan dolayı köye taşınmak zorunda kaldık. Ben başta ne kadar da istemesem taşınmak zorundaydık. Neyse fazla dolandırmıycam lafı. Küçüklüğümden beri böyle varlıklarla uğraşırdım. Köye gidince biraz ara verdim uğraşamıyordum. Daha doğrusu vakit bulamıyordum. Köyde dedemin koyunları vardı. Arada ben otlatmaya zütürürdüm. Bizim köy tepelik bir yerde havadar güzel bir köy koyunları otlatmak için tepeye çıkmak zorunda kalıyorduk başka hiçbir yerde otlatamazdık. Asıl olayların başladığı yerde tepeydi. Köyde çataklık denilen yerler vardır. Köyde yaşayanlar bilir. Genelde o tür varlıklar çataklıkta dolanırlar. Bazen bir varlık olaraktan size görünebilirler. Bazen ise sizi sadece korkutmak Neyse yavaştan olayların başladığı o günü anlatmaya başlayayım. O gün yine köy havası havadar bir hava sabah uyandım ilk iş lavaboya felan gireyim dedim köyde tuvaletler dışarıda olur. Neyse lavaboya gittim. (Diğer tabiriyle ela) sabah erken tabi kahvaltı felan ettim koyunları otlatma vakti geldi. Kahvaltımı ettikten sonra direk ağıla doğru yol aldım. Koyunları ağıldan çıkardıktan sonra tepeye doğru yol aldım. Köyün sürüsü fazla olduğundan dolayı çoban köpekleri 2-3 adet felandı.