Ve bugünden haberiniz yok.

zütünde iki parça ot belki bir hayvan kürkü , elinde taşlar sopalar ne bulsan yemeye , hayatta kalmaya çalışıyorsun.
Geceleri ağaçların tepesinde yıldızlara bakıp burayı koca koca tanrılar yaratmış ve yukarıdan bizi izliyorlar diye düşünüyorsun.

Vücudun hiç olmadığı kadar güçlü , çevik ve dayanıklı. Algıların hiç olmadığı kadar açık ve zihnin sürekli işine yarayacak şeyler aramakta .

Sürekli farklı yiyecekler tüketip ne zehirli ne faydalı neyden ilaç yapılabilir bunları tecrübe ediyorsun.

Sabit bir yerde kalmayıp yiyecek neredeyse oraya seyehat ediyorsun , özgürsün..

Hayatın belki bugün olduğundan çok daha zor ve zahmetli ama her anı dolu dolu yaşıyorsun.

Birgün şansın tersine dönüyor ve bir hayvan tarafından öldürülüyorsun.
Bir anda hayvan gibi yaşarken karşına bir tanrı beliriyor etrafta hiç görmediğin canlılar , anlam veremediğin birtakım konuşmalar dönüyor. Bir tarafta ateşler içerisinde bir çukur bir tarafta bin bir güzellikte bir bahçe..

Sen "noluyok amk" derken tanrı vaziyetten haberdar bir şekilde sana : "senin türüne henüz bir mesaj göndermedim , sen muafsın." deyip seni o bahçeye gönderiyor.

Sen olayı daha kavrayamamışken etrafında dünyada göremeyeceğin tüysüz , temiz ve göğüsleri yeni tomurcuklanmış huriler gelmeye başlıyor.

Sen olayın ne olduğundan haberin yok ama çok hoşuna gidiyor ve bu zahmetsiz dünyaya kendini bırakıp , sonsuzluğun tadını çıkarıyorsun..

Ne güzel olurdu yaw

edit: Agnostik bir panpanızdan ağır bir kara mizah