/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1.
    +1
    Okulun son günü gelip çatmıştı. Kumbaraya atılan bozuk para misali biriktirdiği cesaretini yanına alan delikanlı, okulun kapısında beklemeye koyulmuştu. Kararlıydı. Bu onun son şansı olabilirdi. Ondan etkilendiğini gece gündüz onu düşüdüğünü söylemeliydi.
    Kız çıkınca, heyecanına, terlemesine, sıkılmasına hatta nefesinin kesilmesine aldırmadan, içinden geçenleri bir çırpıda söyleyiverdi. Kız, karşısında heyecanla bir cevap bekleyen delikanlının söylediklerini umursamadan: “Seni peşimde görmek istemiyorum. Bir daha ki sefere bu kadar hoşgörülü olmam. Duyguların umurumda bile değil. Bir daha beni rahatsız etme!” dedikten sonra oradan hızlı adımlarla uzaklaşıp gitti. Delikanlı koşar adımlarla giden kızın arkasından boş gözlerle bakarken, hafif bir rüzgarda bütün yaprakları dökülmüş gelincik çiçeği gibi yanlız ve anlamsız olduğunu hissediyordu…
    Günlerce kendisini eve kapattı. Ölmeyecek kadar yiyor, çok az uyuyor, sadece onu düşünüyordu. Okullar da tatil olmuştu. O günden sonra kızı hiç görmemişti.
    Bir akşam ansızın, memleketine dönmeye karar verdi. Unutmaya çalışacaktı. Kararlıydı. Belki de en hayırlısı bu olacak diyordu. Sabahın ilk ışıklarıyla şehri ve sevdiği kızı terketti. Günler hızla geçiyordu. Delikanlı memleketine geleli tam onbeş gün olmuştu. Yangın bir türlü sönmüyordu. içinde sebepsiz bir ümit vardı. Sanki bir gün, kendisini kabul edecekti. Pes etmemeliydi. Ona sevgisinde samimi olduğunu ıspatlamak için tekrar kızın yanına dönmeye karar verdi. Onu görme isteğinin de etkisiyle hazırlıkları hızla tamamlayıp, fethe giden asker edasıyla yola düştü. Sevdiği kızın gönlünü fethe çıkmıştı.
    ···
   tümünü göster