/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    +36 -42
    Eğer komünizm kelimesini görür görmez hemen eksileyip mutlu olacaksan eksile ve başlığı terket. Yıllardır medyada ve halk arasında bir antikomünizm rüzgarı esip gidiyor. Bu başlıkta sizden biraz rasyonel olmanızı ve beyninizde ki bütün sekter düşünceleri bir kenarı koymanızı istiyorum. Bu başlık büyük bir başlık olacak ve ilgiye göre sürekli güncellenecek. Sosyolojik analizler yapıp, çok sorulan soruları cevaplayıp, tarihsel olayları anlatıp, marksizmin bilimsel ideolojisini elimden geldiğince anlatacağım. Belki de siz de şuana kadar çevrenizden ya da liberal medyadan duyduklarınızla komünizme karşı hep bir önyargıyla bakmışsınızdır. Umarım sizinde beyninizde ki önyargılar yıkılacak, hiç bir şey olmazsa da komünizmi direk olarak gerçek bir marksist leninistin elinden okuyacaksınız...
    Şimdi Türkiye'de hangi insanlar komünizmi hangi sebeplerle sevmez bir analiz edelim;

    1-)DiNCiLER
    Bu insanlar doğduklarından beri yakın çevrelerinden gelen (genelde aile içinden) din baskısı ile büyümüş, yaşadığı dini sorgulamaktan korkan ve farklı dini inançlara karşı önyargı ile hayatını sürdüren büyük bir kitleyi kapsar (özellikle Yahudi ve Hristiyan karşıtlığı çok sık görülmesi yanında mezhepsel olarak Alevi karşıtlığı da çok sık görülür.) Bu kitlenin siyasi tercihi geçmişten beri merkez sağ ve muhafazakar partiler olmuştur. Zamanında Erbakancı, Menderesçi, Demirelci olarak dağılan bu kitle şuan Tayyipçi olarak yollarına devam ederler. Günümüz de tahminen %30'luk bir kısmı bir tarikata bağlıdır.
    Bu kitle çok katı bir şekilde komünizm karşıtıdır. Hayatlarında tek bir Karl Marx kitabını dahi okumamış bu insanlar dolayısıyla sosyalizm hakkında en ufak bir bilgileri olmadan, olası bir sosyalist devrimin ülkeyi dinsizleştireceğini ve milli bilinci yok edeceğini iddia ederler. Lakin sosyalistler din ve etnik kimlik gibi soyut/manevi duygulara takılmayan enternasyonalist ve hümanist insanlardır. Sosyalistlerin çok büyük bir çoğunluğu diyalektik materyalizm felsefesini benimsedikleri için ateisttir fakat azımsanmayacak sayıda inançlı sosyalistte vardır. (TR'den Antikapitalist Müslümanlar isimli sol örgüt çok iyi bir örnek olur)
    Dünyanın çeşitli yerlerinde ki bütün dinci kitleler sosyalizme karşı bir tutum sergilemiştir. Ayrıca ülkemizde ki dinci nüfus sadece sosyalizm değil kemalizm ve ulusalcılık gibi fikirlere de büyük oranda karşı durmuştur. Geçmişte sadece komünizme ve komünistlere karşı sergilenen bu nefret tutumu içten içe kemalizm ve Mustafa Kemal'e de olmuş fakat komünistlere olduğu gibi somutlaşamamıştır. Günümüzde ise AKP iktidarıyla dinci kitleler bu nefretlerini rahatça dile getirebilecek hale gelmişlerdir.

    ilgi olursa ikinci ve büyük bir antikomünist kitleye sahip olan Milliyetçiler bölümünü yazarım arkadaşlar.

    Edit1: Özelden bir takım mesajlar aldım, bir arkadaş beni whatsapp grubuna davet etmiş mesaj atamıyorum entry sayım çok az diye o yoldaşımız kusura bakmasın fakat biraz anonim takılıcam burada teşekkür ederim. incide örgütlü komünistlerin olması çok hoşuma gitti ayrıca. Belki bir gün sayı olarak epey büyüyüp etkinlikler ve buluşmalar düzenleriz. Hatta belki 1 Mayıs'ta inci Sözlük korteji oluştururuz * ikinci bölüm olan milliyetçileri de yazıyorum bu arada.

    2-)MiLLiYETÇiLER
    Dünya üzerinde olduğu gibi ülkemizde de en büyük komünizm karşıtlığı milliyetçilerden gelmektedir. Bu kitle kısaca 3'e ayrılır.
    • Muhsin Yazıcıoğlu kitlesi (Şuan ki Alperenleri örnek verebiliriz)
    • Alparslan Türkeş kitlesi (Ülkücüler)
    • Nihal Atsız kitlesi (Facebookta ki 3 harfli ergen grupları)

    Bu gruplardan en büyüğü ve aktifi ülkücüler olmuştur bu nedenle burada ülkücüleri anlatıcam fakat diğerleri hakkında da kısaca bilgiler veriyim. (Nihal Atsızcı kitle son zamanlarda sosyal medyadan türemiş ve gerek yaş kitlesi gerekse Atsız'ın kafatasçı olması nedeniyle örgütlenmekte başarılı olamamıştır. Alperenlerse yine aynı şekilde sayı olarak ülkücülerden azdır ve noel baba kılıklı arkadaşlarını sokakta dövmekten başka büyük bir eyleme imza atamamışlardır.)

    Ocak takımı; takım elbiseleri, ellerinde ki tespihler, saçlarında ki jöleler, gereksiz bir ciddiyet ve sarkık bıyıkları ile rahatça anlaşılabilir. Abdullah Çatlının ölümünden sonra mafya dönemlerine girmişlerdir. Kitap okumak, farklı müzik türleri dinlemek, etnik dilleri konuşmak (ural altay dilleri hariç), dinleri sorgulamak, vücut dövmeleri, küpe takmak, eşcinsellik, komünizm, ateizm, bir takım halklar (Ermeni, Rus, Çinli, Rum, Çingene ve bir kısmı Kürt) ve bir takım dini inançlar (Yahudilik ve alevilik mezhebi) ve daha bir çok kavram tabu olarak görülür. Zorla Cuma namazı etkinlikleri de bulunur. Ettikleri yeminlerinde faşizme karşı olduklarını söylemelerine rağmen buz gibi faşisttirler.

    Sosyalistlerin önünü geçmişten bugüne çeşitli yollarla kesmeye çalışmışlardır. 68 kuşağında Türkiye solunun büyümesiyle sokaklardaki hakimiyetin solculara geçmesi ülkücüleri silahlandırmış ve bir takım suikastlara sonuç vermiştir. 27 Mayıs Darbesinden sonra Türkiye solunun 80'lere doğru tekrar toparlanması ve önlenemez yükselişini kırmak için ABD destekli Komünizmle Mücadele Dernekleri ve ülkücü komando kampları kurmaya kadar gitmişlerdir. Amerikan 6. filosu yurt topraklarına girerken islamcılarla birlikte 6. filo önünde namaz kılıp 6. filoyu protesto eden solculara sopa, demir çubuk ve bıçaklarla saldırıp 2 genci öldürmüşlerdir. Sivas ve Maraş'ta Alevi vatandaşları, sanatçıları ve aydınları yine tarikatlarla kol kola girerek canlı canlı yakmışlardır. Aynı zamanda Sosyalistleri çeşitli suçlamalara tabii tutarlar (Türk düşmanı, dinsiz, moskof uşağı, kökü dışarıda, Kürtçü (ülkemizde maalesef gerçekten sosyalizm maskesi altında Kürt milliyetçiliği yapanlarda vardır), hain ve terörist vb.) Daha bir çok şey anlatabilirim lakin şuanlık kalsın belki ileride buraya edit girerim.

    Edit2: Özelden devam edecek misin diye soran arkadaşlar evet devam edicem. Üçüncü bölüm Burjuvalar olacak.

    3-)BURJUVALAR
    Proletaryanın (işçi sınıfının) 12 saatlik emeğiyle hayatını bolluk içerisinde yaşayan zengin sınıftır. Hayatlarını tek bir alın teri dökmeden keyif ve lüks içerisinde yaşarlar. Sattıkları metaları (ürünleri) çalıştırdıkları işçiler üretir fakat parasını burjuvalar (patronlar) yer. Peki işçiler bunun karşılığında ne alır? Ürettikleri metalar ile kazanılan gelirin çok çok küçük bir kısmını. Bir burjuva her daim elde edeceği en büyük kârı düşünür, bu yüzden çalıştırdığı işçisinin maaşını kısabildiği kadar kısar. Sahip oldukları üretim araçlarının (fabrikalar, tarlalar, işletmeler, maden ocakları, vb.) sayesinde işçi çalıştırma hakkına sahip olurlar. Çoğunun birden fazla özel mülkiyeti vardır. Kimi burjuvanın evleri vardır kiraya verir tek bir emek harcamadan hayatını yaşar, kimi burjuva ise babasından kalan sermaye ile okul bile okumadan işçi çalıştırabilir, istediği zaman işçilerini işten çıkartabilir veya maaşlarını düşürebilir.

    Burjuvalar sendikalardan ve işçilerin grev yaparak haklarını aramasından korkarlar. Tabii Türk-iş gibi sarı sendikalar hariç (işçinin değil patronun çıkarını düşünen sendikalar). Türkiye'de geçmişten günümüze DiSK (Devrimci işçi Sendikaları Konfederasyonu) işçinin hakkını sonuna kadar savunduğu için bir çok kez patronlar DiSK üyesi olan işçileri işten atmıştır. Hatta ülkemizde, işçi ve Emekçiler Bayramı 1 Mayıs'a katıldığı gerekçesiyle bile işçisini işten atan, ona sınıfının bayram günü olan bu günü zehir eden burjuvalar dahi vardır.

    Burjuva kitlesi olası bir sosyalist devrim ile ellerinde ki üretim araçlarına kamulaştırılacağını (devlet tarafından el konulacağını) yani bu adaletsizliğin biteceğini bildiği için koyu bir sosyalizm düşmanıdır.

    Edit3: Özelden destek mesajları atan yoldaşlara teşekkür ederim. Yanlış anlamayın özelden mesaj atamıyorum, sebebi entry sayım az olduğundan dolayıymış. Diğer bölümde, komünistleri PKK sempatizanı ve Kürtçü sanan Komünistleri Yanlış Anlayanlar kitlesini yazıcam.
    Edit4: Komünistleri Yanlış Anlayanlar sayfa 2'de.
    ···
   tümünü göster