-
176.
+21Gecenin sessizliği bürümüştü koskoca evi, koskoca evi ki dünyada toz kadar değeri olmayan iki insan vardı o evin içinde birbirlerine belkide deliler gibi aşık hayatı bilmiyorlardı kendi aralarında yaşadıkları şeyler yormuştu onları zor geliyordu artık su içmek bile sürahiden.
Zaman gerekliydi bize değil mi daha ne kadar bekleyecektik ki belki yarın ölecek toz kadar değerimiz bile olmayacaktı belkide. işte ertelememek gerek aslında sevgiyi. Sevgi lan bu çalar saat mi, randevu mu, nişan tarihi mi sevgi işte biliyorum böyle diyorsunuz ama mecburduk ertelemeye. Ben ertelemek diyorum çünkü onu bıraktım demeye yemiyordu yüreğim. işte o zaman bi ağırlık çöküyordu, zırvalıyordu bedenim. Aslında büyütülecekde bişey yoktu dünya bir kitapsa biz o kitabın içinde ki noktayla virgülüz altı üstü kimiz ki?
Sinekde atlatamazdı onca şeyi zaten ben buna şaşırıyordum nasıl hala gülebiliyor, güzel vakit geçirebiliyordu. Ben uyduruk hayatımı dalgaya bile alamadım o günden sonra güçlü görünen ben olsamda aslında öyle değildi kalem içten feth edilmişti benim mayamda vardı bu çabuk aldanıyordum.
Yüzyüze bakamaycak hale gelmiştik evin içinde onu evine bırakmak bile can yakıyordu ama öbür tarafımdaki o şeytan gülmemi emrediyordu adeta sen salaksın diyordu onunla dalga geçmen gerek sana söylediği onca lafı ona yutturdun şimdi son güleni belirlemenin vakti diyordu ama şeytan aşktan anlamıyordu belliydi o işler öyle olmuyordu.
Taksi çağırmıştım bu gece içki yeminimi bozup onu taksiye bindirip yolcu edecektim evine bense ilk durak olarak bi efes shopda alacaktım nefesi sonra yazlığa dönüp sabahlara kadar dolduracaktım derdime kadar kadehleri.
Son 20-25 dakikamızdı gelmemesiye erteliyorduk aşkımızı, görmemesiye..
başlık yok! burası bom boş!