Yapılcak şey belliydi bizim araba bu karda giderdi ama ya diğer yoldada aynı şekilde kar yığını varsa. Ya köydeki insanlar...

Şuan bunları düşünemezdik babamın odasına çıkıp tabancalarını ve tüfeklerini aldık ve benim sırt çantalarımada mermileri koyduk. Çantaların biri bende bir mertteydi...

Daha sonra alt kata inip birer pet şişe su aldık bu sular bitse bile su sorunumuz olmazdı..

Ve çantalara yiyecekle doldurduk koyabildiğimiz kadar koyduk...

Ayrica bir bavulada yiyecek doldurup arabanın arkasına atacaktık brn yukarı çıkıp çantama bir tişort koydum...

Mertte koydu..(dibina kodumun özentisi)

Dışarısı bembeyaz olduğu için gözlerim rahatsız olmasın diye kendime siyah bir tisortten bir maske yaptım. Çakımı alıp cebime koydum...

Ve evden çıktık aklıms birden depodaki küçük el baltaları geldi babam pigibopatı avda kullanırdı. Onlardan bir tane kendime bir tanede merte aldım ve mertin baltasını merte verdim mert"olum napiyim ben bunu zütümemi sokucam" deyince sirt cantasini yere koydum ve baltayi cantaya biraz sokup canyanin fermuariyla sıkıştırdım mert ayısı tren gibi bana bakiyodu sonra aynisini oda yapti...

Mert arabayı çalıştırdı bende dışardaki büyük kapıyı açtım biraz zorda olsa açtım bütün yukler arabada arka koltuktaydi...

Sehir merkezine inecektik ama diğer yoldan.

Arabayı zorda olsa hareket ettirdik ve zorda olsa gidiyorduk bir ara bayırda biraz takilsakta ordan sonrası rampa olduğu için kolaydı...

Yaklaşık 1km indik ama bizi bir sürpriz bekliyordu...

Kar yığını bayaca küfür edip arabadan indik arkadan yüklerimizi aldık mecburen bavul kalacaktı...

Mert ayısı baktım bavuldan bi iki gofret aldı ve "panpa ne alırsak kardır ne bakiyon aq" dedi...

Ve bizden yiğinin üstünden temkinli bir şekilde geçtik etrafı göz ederek...

Zaten şehir merkezine 500 metre falam kalmıştı yani çokta yürümeyecektik belki ölürsek hiç yürümeyecektik...