0
Anne rahmine düsen ikiz kardeşler önceleri herşeyden habersizmiş.
Haftalar birbirini izledikçe onlar da gelişmişler.
Elleriayaklarıiç organları oluşmaya başlamış.
Bu aradaetraflarında olup biteni farketmeye başlamışlar.
Bulundukları rahatgüvenli yeri tanıdıkça mutlulukları artmış.
Birbirlerine hep ayni şeyi söylüyorlarmış:
"Anne rahmine düşmemizburada yaşamamız ne harika değil mi?
Hayat ne güzel şey be kardeşim!"
Büyüdükçeiçinde yaşadıkları dünyayı keşfe koyulmuşlar.
Öyle yahayatın kaynağı neymiş?
işte bunu araştırırken
karşılarına anneleriyle onları
birbirine bağlayan kordon çıkmış.
Bu kordon sayesindehiçbir zahmet
çekmedengüven içinde beslenip
büyütüldüklerini tesbit etmişler.
"Annemizin şefkati ne kadar büyük! Bize bu
kordonla ihtiyacımız olan herşeyi gönderiyor."
Artık aylar birbiri ardınca geçiyor
ikizler hızla büyüyordiğer bir deyişle
"yolun sonu"na yaklaşıyormuş.
Bu değişiklikleri hayretle gözlemlerken
bir gün gelip bu güzelim dünyayı terk
edeceklerinin işaretlerini almaya başlamışlar.
Dokuzuncu aya yaklaştıklarında
bu işaretleri daha kuvvetli hissetmeye başlamışlar.
Durumdan telaşlanan ikizlerden birisi diğerine sormuş:
"Neler oluyor? Bütün bunların anlamı nedir"
Öteki daha sakin ve aklı basındaymış.
Üstelikbulundukları bu dünya çoğu zaman ona yetmiyor;
duyguları daha geniş bir âlemi arzuluyormuş.
O cevap vermiş:
"Bütün bunlarbu dünyada daha fazla
kalamayacağız anldıbına geliyor."
Ve eklemiş: "Buradaki hayatimizin sonuna yaklaşıyoruz."
"Ama ben gitmek istemiyorum" diye haykırmış kardeşi.
"Hep burada kalmak istiyorum."
"Elimizden gelen birşey yok. Hembelki
doğumdan sonra hayat vardır."
"Bize hayat veren o kordon kesildikten sonra bu
nasıl mümkün olabilir ki?"
diye cevaplamış öteki.
"Bize hayat veren kordon kesilirse nasıl hayatta kalabiliriz
söyler misin bana?
Hembak bizden önce başkaları da
buraya gelmiş ve sonra da gitmişler.
Hiçbirisi geri gelmemiş ki bize doğumdan
sonra hayat olduğunu söylesin.
Hayırbu herşeyin sonu olacak."
Bütün bunları söyledikten sonra eklemiş:
"Hembelki de anne diye birşey de yok!"
"Olmak zorunda" diye itiraz etmiş kardeşi.
"Buraya başka türlü nasıl gelmiş olabiliriz
nasıl hayatta kalabiliriz ki?"
"Sen hiç anneni gördün mü?" diye üstelemiş öteki.
"O belki de sadece zihinlerimizde var.
Bir annemiz olduğu düşüncesi bizi rahatlattığı için
onu belki de biz uydurduk."
Böyleceanne rahmindeki son günleri derin
sorgulamalar ve tartışmalarla geçmiş.
Sonunda doğum ani gelmiş çatmış.
ikizler dünyalarını terk ettiklerinde
gözlerini başka bir dünyaya açmışlar
ve sevinçten ağlamaya başlamışlar.
Çünkü gördükleri manzara hayallerinin bile
ötesindeymiş.
Tümünü Göster