/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    +2 -1
    Anne rahmine düsen ikiz kardeşler önceleri herşeyden habersizmiş.
    Haftalar birbirini izledikçe onlar da gelişmişler.
    Elleriayaklarıiç organları oluşmaya başlamış.
    Bu aradaetraflarında olup biteni farketmeye başlamışlar.
    Bulundukları rahatgüvenli yeri tanıdıkça mutlulukları artmış.

    Birbirlerine hep ayni şeyi söylüyorlarmış:
    "Anne rahmine düşmemizburada yaşamamız ne harika değil mi?
    Hayat ne güzel şey be kardeşim!"
    Büyüdükçeiçinde yaşadıkları dünyayı keşfe koyulmuşlar.
    Öyle yahayatın kaynağı neymiş?
    işte bunu araştırırken
    karşılarına anneleriyle onları
    birbirine bağlayan kordon çıkmış.
    Bu kordon sayesindehiçbir zahmet
    çekmedengüven içinde beslenip
    büyütüldüklerini tesbit etmişler.

    "Annemizin şefkati ne kadar büyük! Bize bu
    kordonla ihtiyacımız olan herşeyi gönderiyor."
    Artık aylar birbiri ardınca geçiyor
    ikizler hızla büyüyordiğer bir deyişle
    "yolun sonu"na yaklaşıyormuş.
    Bu değişiklikleri hayretle gözlemlerken
    bir gün gelip bu güzelim dünyayı terk
    edeceklerinin işaretlerini almaya başlamışlar.

    Dokuzuncu aya yaklaştıklarında
    bu işaretleri daha kuvvetli hissetmeye başlamışlar.
    Durumdan telaşlanan ikizlerden birisi diğerine sormuş:
    "Neler oluyor? Bütün bunların anlamı nedir"
    Öteki daha sakin ve aklı basındaymış.
    Üstelikbulundukları bu dünya çoğu zaman ona yetmiyor;
    duyguları daha geniş bir âlemi arzuluyormuş.
    O cevap vermiş:
    "Bütün bunlarbu dünyada daha fazla
    kalamayacağız anldıbına geliyor."
    Ve eklemiş: "Buradaki hayatimizin sonuna yaklaşıyoruz."
    "Ama ben gitmek istemiyorum" diye haykırmış kardeşi.
    "Hep burada kalmak istiyorum."
    "Elimizden gelen birşey yok. Hembelki
    doğumdan sonra hayat vardır."
    "Bize hayat veren o kordon kesildikten sonra bu
    nasıl mümkün olabilir ki?"
    diye cevaplamış öteki.
    "Bize hayat veren kordon kesilirse nasıl hayatta kalabiliriz
    söyler misin bana?
    Hembak bizden önce başkaları da
    buraya gelmiş ve sonra da gitmişler.
    Hiçbirisi geri gelmemiş ki bize doğumdan
    sonra hayat olduğunu söylesin.
    Hayırbu herşeyin sonu olacak."
    Bütün bunları söyledikten sonra eklemiş:
    "Hembelki de anne diye birşey de yok!"
    "Olmak zorunda" diye itiraz etmiş kardeşi.
    "Buraya başka türlü nasıl gelmiş olabiliriz
    nasıl hayatta kalabiliriz ki?"

    "Sen hiç anneni gördün mü?" diye üstelemiş öteki.
    "O belki de sadece zihinlerimizde var.
    Bir annemiz olduğu düşüncesi bizi rahatlattığı için
    onu belki de biz uydurduk."
    Böyleceanne rahmindeki son günleri derin
    sorgulamalar ve tartışmalarla geçmiş.
    Sonunda doğum ani gelmiş çatmış.
    ikizler dünyalarını terk ettiklerinde
    gözlerini başka bir dünyaya açmışlar
    ve sevinçten ağlamaya başlamışlar.
    Çünkü gördükleri manzara hayallerinin bile
    ötesindeymiş.
    ···
   tümünü göster