hocanın evine gittik kapıyı çaldık. hoca bizi içeri buyur etti ve yine arkamızdan baktı. ben tedirgin oldum. gitmemişmiydi yani. ama gitmediyse neden huzursuz değildim? beni yanina çağırdı ve dışarı bakmamı söyledi. ne görüyosun dedi. görmem gereken şeyleri görüyorum anormal birşey yok dedim. evet dedi. anormal hiçbirşey yok *** yok ve *** da yok dedi. evet *** da yoktu. nedenini sordum içeri geçmemi söyledi. kendisi mutfağa geçip bize birer bardak su getirdi. hepimiz meraklıydık neden benden o cümleleri söylememi istemişti neden *** ve *** yoktu. onlara nolmuştu. meraktan kendimi yiyordum. hoca merakınızı gidermenin vakti geldi diyip anlatmaya başladı. ayin sırasında benden okumamı istediği şeyler cinler için bir çeşit tasma gibi birşeymiş. cümleleri mealleriyle tekrar söylediğinde farkettim ***nin ve *** nin isimleri geçiyordu. hocaya anldıbını sordum ve oda bana ***nin bir erkek ve *** nin bir dişi cinni olduklarını ve artık(pampalar beşik kertmesi diye saçma bi inanış varya onun gibi düşünün sadece beşik yerine bir takım sözcükler sizi bağlıyo) birbirlerine bağlı olduklarını ve bu inanış cinlerin kabileleri arasında değiştiğini söyledi.