Öncelikle Türkçülük, Türk'ü ve Türklüğü savunur. Onun ilgi alanı sadece budur. Herhangi bir dinin savunuculuğunu yapmaz, onun işi bu değildir. Türkçülük,Türk Irkını bir bütün olarak kabul eder. Türk olana hitap eder ve onu yüceltmek için vardır. Dolayısıyla Şaman, Müslüman,isevi, Musevi,Budist, Putperest veya işçi, işveren,zengin, fakir, diye ayrım yapmaz.Her Türk gözünde eşittir, güçlüdür,üstündür.

Bu açıdan bakıldığında Türkçülüğün temelinde sol görüş dediğimiz kavram yer alır. Türkçülüğün sistemleştiği ilk yıllarda bütün Türkçüler din olgusunu dışarda tutmayı amaçlamışlardır.Bir tek ilk sistemleyen kişi olan Ziya Gökalp Türkçülüğü Türkleşmek, islamlaşmak,Muasırlaşmak olarak açıklamıştır.Bu da gayet normaldir.Çünkü Teokrasi yönetiminden çıkan Türk'e din olgusunu dışarda bırakmak gerektiğini anlatamazsınız.ilk Türkçüler de devrim ve yenilikten yana olan ve Komünizm'in etkisinde olan Yusuf Akçura, ismail Gaspıralı, Hüseyinzade Ali, Veled Çelebi, Necip Asım gibi isimlerdi. Arap etkisinde olan ve Türk milletine zaman içinde düşman olan padişah sistemine de karşı gelen ilk kişiler Jön Türkler ve ittihak ve Terakki idi.

Fakat bu sol görüş zaman içerisinde Türkiye'de Türk düşmanı azınlıkların sığınağı olup Komünizm ile eşleştirilmişti. Halbuki Komünizm=Sol görüş demek, Türkçülük=Sağ görüş demek kadar yanlıştır.Çünkü sağ-sol siyasi bir akım değil, bir noktaya bakışı belli olan kavramdır. Komünizm ülkemize Rus emperyalizminin silahı olarak girdiğinde iş başkalaştı. Ezilenlerin hakları, halkların kardeşliği, devletin ve burjuvanın, dinin yıkılmasını düşünen ve Türk varlığına düşman olan azınlıkların-gayri-Türkler'in silahı olunca Sol görüş Komünizm ile eşit hale gelmiş oldu. Türk'ün sol devrimi, karanlığa,cehalete, düşmanına karşı gelirken ve hürriyetine kavuşmak için çalışırken, bunların sol devrimi, Türk devletini, varlığını yıkmak, sözde ezilen gayrilerin kendi topraklarında hür olması için çalışmaya başladı.

Rusya'nın bu emperyalist tuzağına karşı ABD'nin Türkiye'yi elinde tutmak için başlattığı anti-komünizm adı altındaki emperyalist tuzağı harekete geçirildi. Dini yok etmek isteyen bir anlayışa karşı,Dincilik;Devleti yok etmek isteyen bir anlayışa karşı Devletçilik,Milleti yok etmek, parçalamak isteyen bir anlayışa karşı Milliyetçilik, birleştirildi.Bu yeni hareket sağ görüş adını aldı. Zaman içerisinde dini kul ile Tanrı arasında bırakan ve sadece Türk ve Türklük ile ilgilenen Türkçülük, Türk-islam sentezi şeklini aldı. Karşı tarafta ise Türkçülük-Komünizm sentezi gibi Atatürkçülük adı altında yer aldı. Sonuçta hem millet,hem Türkçülük, hemde bağrından kopan,onu o yapan oluşum bölünmüş oldu.

Halbuki Türkçülük-Komünizm;Türkçülük-islam sentezi de saçmadır. Komünizm,Liberalizm, Faşizm,Hümanizm vb. gibi dış kaynaklı siyasi oluşumların Türk Irkına hizmet etmesi söz konusu olmadığı gibi, ayrıca zararı olacaktır.Bu tip oluşumlar Türkçülüğün gerçekleştirilmesi yolunda sadece birer araç olabilirler.Çünkü Türkçülük siyasi bir oluşum değildir,o bir ırkı var eden büyük bir güçtür.O içinde hümanizm, sosyalizm,komünizm,din herşeyi barındırır ama hepsi de sadece Türk'e ve Türklüğe hitap edip,ona hizmet eder.