0
Müminlerin Sevgisi
Kısacası sevgi duygusunun Allah'tan başkasına, O'nun yarattıklarına yönlendirilmesi şirki ortaya çıkaran önemli bir sebeptir. Müminler ise, daha önce de belirttiğimiz gibi yalnızca Allah'ı severler, diğer müminleri ve Allah'ın yarattıklarını da onlarda Allah'ın tecellilerini, Allah'ın sıfatlarını gördükleri için Allah adına severler. Allah'tan bağımsız, müstakil varlıklar olarak sevmezler. Bu da halis imanın şartı ve göstergesidir.
Müminin sevgisi berrak, nurlu, kalpte ferahlık oluşturan bir sevgidir. Çünkü sevgisinin gerçek muhatabı Allah'tır. Bu yüzden, dünyada Allah'ın tecellilerini barındırdığı için sevdiği bir kimse veya varlık ölünce veya sevdiği bir eşya kaybolunca, kendisinden alınınca mümin üzülmez, bir mahrumiyet, ayrılık acısı çekmez. Çünkü sevdiği varlıktaki maddi manevi bütün güzelliklerin, tecellilerin gerçek sahibi Allah'tır. Allah ebedi ve ezelidir. Hepsinden önemlisi kendisine şah damarından daha yakındır. Allah, yalnızca kendisini imtihan etmek için geçici olarak bazı tecellilerini geri almıştır. imanını ve bu anlayışını sürdürdüğü sürece dilerse bu dünyada dilerse ahirette sonsuza dek kendisine çok daha yoğun olarak pek çok güzel sıfatıyla tecelli edecektir. işte bu sırrı kavradığı ve katıksız gerçek imana kavuştuğu için mümine üzüntü ve acı verecek hiçbir durum söz konusu olmaz. Allah müminin bu ruh halini şöyle tarif eder:
Şüphesiz: "Bizim Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra doğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); artık onlar için korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (Ahkaf Suresi, 13)
"Şeytanın Bir Silahı Romantizm"