/i/Haberler

İnciden al haberi
  1. 26.
    0
    Kadın-Erkek ilişkilerindeki Şirk Sevgisi

    Romantik kadın-erkek ilişkilerinde hüzün, gözyaşı, karamsarlık vazgeçilmez unsurlardır. Bu kişilerin bütün dünyaları karşılarındaki insandır. Onun nasıl baktığı, ne söylediği üzerine saatlerce düşünebilirler. bu da melankolik, akıl-dışı bir ruh hali meydana getirir.

    Kadın-erkek ilişkilerinde, Allah rızası dışında karşılıklı kurulan bağlılık ve beraberlikler, insanları şirke saptıran en önemli konulardan birisidir. Bunlar evlilik ya da bazı toplumlarda, din ahlakına uygun olmamasına rağmen giderek yaygınlaşan evlilik dışı beraberlikler şeklinde olabilir. Şunu da belirtmek gerekir ki, her ne kadar bu konuyu "sevgi" sözcüğünü kullanarak anlatıyor olsak da, bu kişilerin arasındaki bağlılık ve his asla gerçek manada bir sevgi değildir. Özünde çeşitli menfaatlere dayalı olan karşılıklı bir bağlılık söz konusudur. Bu menfaatler ortadan kalktığında bu bağlılığın da sona erdiği sıkça görülen bir durumdur.
    Bu romantik sevgi anlayışında, Allah'a karşı yerine getirmeleri gereken bütün vazifeleri birbirlerine karşı getiren, birbirlerini Allah'tan bağımsız müstakil varlıklar olarak görme yanılgısına düşen, Allah'a karşı duymaları gereken hisleri birbirlerine karşı duyan "sevgililer" ortaya çıkar. Bu kişiler Allah'ı zikretmek (anmak) yerine, sürekli birbirlerini zikrederler (anarlar). Sabah gözlerini açtıklarında, kendilerini yaratmış ve onlara yeni bir gün vermiş olan Allah'ı anıp O'na şükredecekleri yerde, ilk işleri birbirlerini düşünmek, birbirlerini hayal etmek olur. Kendilerini Allah'a beğendirmeye değil de, birbirlerine beğendirmeye çalışırlar. Allah ve O'nun dini için fedakarlıkta bulunmazlar da, birbirleri için türlü fedakarlıklar gösterirler.
    Kısacası bu kişiler, büyük bir sapkınlıkla birbirlerini ilah edinirler. Nitekim pek çok toplumda son derece yaygın olan bu çarpık sevgi anlayışının örneklerine bakıldığında, romantik erkeklerin ve kadınların açıkça birbirlerine "sana tapıyorum" gibi çok yanlış ifadeler kullandıkları görülebilir. Yine romantik sevgililerin birbirlerine yaptıkları konuşmalarda, yazdıkları şiirlerde "nereye baksam seni görüyorum, nereye gitsem seni düşünüyorum" gibi ifadeler yer alır. Oysa her nereye bakılsa ve her nereye gidilse düşünülmesi gereken tek varlık, alemlerin Rabbi olan Allah'tır.
    Görüldüğü gibi halk arasında masum hatta makbul bir sevgi çeşidi olarak görülen romantik aşk, gerçekte Allah Katında lanetlenmiş olan "şirk koşma"nın bir parçasıdır. Ne var ki "gerçekleri ters yüz eden şeytan" her konuyu olduğu gibi bu kavramları da aslından çarpıtarak insanlara süslü göstermekte, insanların çoğu da şeytanın gösterdiği yolu izlemektedir:
    Andolsun Allah'a, senden önceki ümmetlere de (elçiler) gönderdik, fakat şeytan onlara yapıp ettiklerini süslü göstermiştir; bugün de onların velisi odur ve onlar için acı bir azab vardır. (Nahl Suresi, 63)
    … Kendi yaptıklarını şeytan süsleyip-çekici kıldı, böylece onları yoldan alıkoydu. Oysa onlar görebilen kimselerdi. (Ankebut Suresi, 38)
    Kuran'da, bu tür romantik ilişkilerde kadınlara karşı beslenen tutku dolu sevgiye özellikle dikkat çekilir. Bu kadın, kişinin eşi, sevgilisi, hatta uzaktan "platonik" olarak sevgi beslediği herhangi bir kadın da olabilir. Eğer bu, Allah'ı unutturan, Allah'ı gereği gibi anmayı engelleyen, Allah sevgisine tercih edilen, kalpten Allah sevgisini çıkarıp da onun yerine konulan bir sevgi türüyse, kişiyi doğrudan şirke sürükler. Kuşkusuz aynı tehlike yalnızca erkekler için değil kadınlar için de geçerlidir.
    "Şeytanın Bir Silahı Romantizm" isimli eserden.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster