+1
Selamün aleyküm sevgili panpalarım. Ben bilgisayar öğretmeni bir kardeşinizim. Daha önce hiç başlık açmamıştım ama baya bir zamandır takip etmekteyim buraları. Şimdi sizinle eğitim sistemindeki bu çelişkileri tartışmak ve destek istemekteyim.
Senelerdir her ağızdan çıkan bir şey var; "Abi artık bilgisayarsız olmuyor ya, her yerde hayatımızda baksana len" gibisinden. Anasından akıllı telefonla, tabletle doğan kızanlarımız (Trakyalıyım) var, 85 yaşına gelmiş yakın gözlüklerini takmış akıllı telefonla Candy Crash oynayanlar var, elinden telefon düşmeyen tek dertleri sosyal medyada 'fenomen' olmaya çalışan gençlerimiz var.
Devlet büyüklerimiz neredeyse her konuşmasında 'bilişim çağı' olarak adlandırılan bu dönemleri vurgulamaktadır. Bilişimin artık devletin hayat damarlarından biri olduğunu her kesim dillendirmektedir.
Günümüzde kodlama kelimesini duymayan yoktur. ingiltere'de ABD'de bu kodlama dersleri ilkokuldan, hatta ve hatta okulöncesinden itibaren verilmeye başlanmıştır.
Peki sorarım şimdi size, herkesin bir konuda bu derece hemfikir olduğu halde
1. Bu bilişim dersi niye zorunlu değil?
2. Bu kodlama dersi ne diye hala müfredatta yok?
Bakın beyler Osmanlı olarak sanayi devrimini önemsemedik ve sonucunu gördük. Şimdi Bilişim Çağı diyorlar, bunu da kaçırırsak ikinci bir 'Mustafa Kemal'in çıkacağını kim garanti edecek?
Daha sayamadığım söyleyemediğim çok şey var, onları da ileriki zamanda dile getiririm umarım.
Biz halk olarak bunları biliyor ve dile getiriyorsak orada oturan bakanlar bizden çok daha fazla şey bildikleri için orada değiller dimi?
O halde bu 'Bilişim Çağı'nda bilgisayar öğretmenlerine son üç atamada 2225,
Din kültürü dersine ise son üç atamada toplam 8116 kadro verildi.
Biz bu kafayla daha çoook x y, Cübbeli Ahmet Hoca, Fetö, Nihat Hatipoğlu izler, dinler, takip ederiz.