+12
Sabah kalktığımda üzerimde hafif bir yorgunluk ve heyecan vardı... Mutfağa doğru yöneldim Ebrar kahvaltı hazırlıyorlardı... Gülçin'e baktın mı ? dedim, bana odasında olmadığını söylediler ama şu notu bulduğunu gösterdi..
---
Kahba hocam... Biliyorum emeklerin çok üzerimizde, kızımla ilgilendin, kurtarmaya çalıştın ama bu senin ilminle olucak şey değil galiba, ben bunu anladım... Gidicem ben buradan, bir hocaya gidicem... Lütfen, lütfen yanlış anlama sen işinde çok iyisin ama bu sana göre bir hasta değil.."
---
Cinci hocadan bana gelen kadın tekrar cinci diye tabir edilen insanlara gidip hurafelere kanıcaktı, hayır, hayır bunu yapamazdı tam da iyileştiricekken, buna izin verezdim ama nasıl bulabilirdim ki ?
Ardından Ebrar bir şey daha gösterdi bir adresin buz dolabının üzerinde asılı olduğunu ve bunun dün olmadığını belirtti.. Kesin bu o " Cinci hoca" gibi insanlardandı acele etmemiz gerekiyordu... onlara para yedirmelerine izin veremezdim, ellerindeki son parayıda oraya harcıyamazlardı..
Hemen arabaya koyulduk Ebrar ile bir pastaneden simit falan alıp başladık sora sora adrese gitmeye...
bir ara Ebrar'dan şu sözler döküldü... Bunca yıldır yanımdaydı hiç beklemezdim bu sözleri ondan.
" Kahba hocam, belki senin ilminin dışındadır cidden de, niye bu kadar istiyorsun ki bu iş"
derken kestim lafını bir daha böyle hurafelerle beni meşgul edecek olursa yanımdan gitmesini söyledim... Sustu.