+11
Yatağında uzanmış, etrafa dışkısını gidermişti, çok dayanılmaz bir koku vardı, yemeklere dokunmamıştı, yüzü beyaz, dudakları şişti, ağzından nefes alıyordu ve her yeri çizik içerisindeydi.. Uyandırıp konuşmak istemedim, bende yukarı çıkmaya başladım ama ilk defa bu kadar zorlu bir hastayla karşılaşıyordum.
Bana olan yatağa geçtim Gülçin'in annesi sağolsun hazırlamıştı, gittip, şarz makinesini almıştım evden ilk önce sarz ettim telefonu, sobaya gidip odun attım, başında yatıp çıkan gölgeleri izledim ( çok güzel bir görüntü oluşur) izledim ama uyumuş olucam ki bir rüya gördüm.
---
Alt kapının açılma sesiyle uyanmıştım, hava karanlık daha sabah olmamıştı, soba sönüktü, camdan kafamı uzattım ilk önce, kimse gözükmemişti, odamdan çıktım, ayak sesleri geliyordu birisi üst kata çıkıyor olmalıydı... ilkte Gülçin'in annesidir diye endişelenmedim, gidip nasıl geldiğini sorucaktım... Arkasından onu takip etmeye başladım ama attığı her adımdan sonra yerde kan izleri vardı... Yavaş yavaş gitmeye başladım, yerdeki kan izlerine
"Gel" sesleri eşlik ediyordu. Korktum gitmiyecektim o odaya arkamı döndüğümde Ebrar'ı gördüm ağzı yüzü kan içindeydi
" Gülçin'e yardım et"
Diyip yere yığıldı uyandırmaya çalıştım ama uyanmadı, Gülçin'in odasına doğru tekrardan yol aldım, sesler geliyordu... Kahkaha sesleriydi bunlar. Girdim içeri, o kız vardı yine rüyalarımıza giren o kız.. Gülçin'i bıçaklamış elindeki bıçağı yalıyordu bana bakıp güldü, ardından arkamı döndüm, Nazan, Mine, Zeynep Cemil amcalar hepsi arkamda bana gülüyorlardı, birden gözleri kararmaya saçları uzamaya başladı, ayaklarının şekilleri değişiyordu...
---
Çok korkmuş olucam ki uyandığımda terler akmıştı başımdan.. Soba hala yanıyordu gidip sönmesin diye odun attım, telefona baktım.
12 Cevapsız arama vardı...