-
1.
+2Dört saatlik uykumu , çok yüksek bir ses böldü. Sisli gözlerimi elimle ovuşturduktan sonra karşımda duran duvar saatine baktım. Saat 7.30'du.Kendimi yataktan atarak solumdaki cama koştum. Ortalık resmen savaş alanı gibiydi. Kabus görüyorum sandım ama maalesef kabus degildi.Ülkemin savaşa girdigini sandım. Fakat zaman dahada ilerlediginde Ülkemizin değil tüm dünyanın bir savaşın içinde oldugunu anladım. Etrafta ölü , kaçışan ve eli, ayağı vs. kopmuş yerde yatan insanlar vardı.Ve delirmişcesine insanları katleden diğer insanlar. Vahşi bir kaplan gibi ağızlarıyla , elleriyle insanları öldürüyordular. içimi öyle bir korku kaplamıştı ki on dakika boyunca öylece durdugum yerde donmuş ve dışarıyı seyrediyordum. Bomba sandıgım ses ise arabanın patlaması oldugunu düşünüyordum.Bu insanlara nolmuştu diye düşünüyordum. Neden insanlar birbirini öldürüyordu diye düşünürken dış kapının tekmelendigini fark ettim. Sesi duymamla arkamı dönmem bir olmuştu. Odamın kapısını açtım ve dış kapım hala tekmeleniyordu. Kapının gözünden baktıgımsa bir insanın daha doğrusu bir zombinin kafasıyla kapıma vurdugunu gördüm. Kafasını bir ileri bir geri getiriyordu.Bir kulagı yoktu ve yüzü resmen sapsarıydı ve çok zayıftı.Her tarafı öldürdügü , katlettigi insanların kanlarıyla doluydu. Korkmuştum. Giremeyecegini bilmeme rağmen kapıyı kitledim.Bu yaptıgım en saçma şeydi. Kilit sesiyle tahminen üç dört tane daha zombi doluştu kapıya. Onlarda kafalarıyla ve ayaklarıyla kapıyı tekmelemeye başladı. Hepsinin yüzü ölü gibiydi ve aşırı korkunçtu. Hemen korunabilecegim bir şey aradım mutfaga geçip. Bıçak buldum. Fakat çok kısaydı. Onları uzaktan halledebilecek bir şeye ihtiyacım vardı.Bir silahım olsa hiç fena olmazdı.Ama kullanmayı bile bilmiyordum zaten bilsem bile sıradan bir üniversite öğrencisiydim nereden silahım olucaktı ki.Birden dolabın arkasındaki döner bıçağını gördüm. Aradığım şey işte bu dedim. Hemen alıp salondaki masaya koydum. Ardından okul çantamı aldım ve dolapta ne kadar hazır yiyecek ve içecek varsa doldurdum.Çoğunlukla küçük ve doyurucu şeyleri aldım.Ben resmen bir savaşa giren bir asker gibi teçhizatlanırken zombiler hala kapıyı tekmeliyorlardı. Kapıya her vurduklarında kalbim bir tık daha hızlı atmaya başladı. Elimi hızlı tutmalıydım. Okulda , televizyonda gördüklerimi yaptım.Bir depremde neler alınacagını biliyordum ve bu olayıda bir deprem gibi düşündüm. Fener , sağlık çantası vs. aldım. Kartonumdaki son 4 paket sigaramı, çakmagımı ve masanın üstüne koydugum döner bıçağınıda aldıktan sonra evden çıkmanın bir yolunu bulmalıydım. Kapıdan çıkamazdım. Evin en üst yani 4. cü katında oturuyordum. Camdanda atlayıp kacamazdım. Birden yangın merdiveni geldi aklıma. Hemen yangın merdivenine koştum. Fakat yangın merdiveninin altındada zombiler vardı. Evdeki soda şişelerini alıp atabildigimin en uzagına attım ve zombileri o yöne çekince ışık hızıyla indim merdivenleri. Zombiler şişelerden çıkan ses doğru gidiyordu. Onların zıt yönünde koşmaya başladım.Ara sokaklardan gidiyordum.Ve sağa döndüğümde 2 zombinin yerdeki bir insanı parçalara ayırdığını ve yediklerini gördüm. Midem o anda agzıma gelmişti. Bıçağımı çıkardım fakat onlar ne kadar insan olmasada hiç insan öldürmemiştim.Hem korkmuş hem de çekinmiştim. Onları öldürmek yerine koşmaya devam ettim.Şehir merkezine doğru gidiyordum ve bunun saçma oldugunu düşündüm.Çünkü orası şimdi daha kalabalıktır. Yönümü şehrin dışına ormanlıga doğru çevirdim. Yolda giderken o kadar iğrenç şeyler gördüm ki.Bunlar kesinlikle insan değillerdi.Çünkü o kadar vahşi varlıklardı ki yaşlı , çocuk , kadın dinlemiyorlardı.Tek hedefleri vardı. Kişi , millet , cinsiyet ayırmadan tek bir hedefleri vardı.Öldürmek. Gördükleri her kişiyi resmen kutsal bir görevmişcesine öldürüyorlardı. Hatta öldürmekle kalmayıp paramparça ediyorlardı.
başlık yok! burası bom boş!