/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 26.
    +8
    bilmiyorum bu işin bir saniyesi var mı ama herhalde en çabuk kızarma konusunda giunnes
    rekorlar kitabını zorlardım diye düşünüyorum.. resmen ateş bastım..
    oturduk sıraya ama benim gözlerim hala ayşene bakıyor, sırtı dönük, görmemiş olma ihtimali var
    ama, gördüyse de benim bunu bir şekilde ona açıklama imkanım yok.. ebru farketti bendeki
    rahatsızlığı,
    "ne oldu ya?" filan dedi, o ara hala kırmızıyım sanırım, güldü sonra, koluma dokundu, önüne
    döndü tekrar ama hala ince ince gülümsüyor salak.. muhtemelen yanlış anladı.. anlamak istediği
    gibi anladı belki de, bilemiyordum.
    o ara hoca girdi sınıfa, ama ben bir tak anlamadım tabi ne o dersten ne de bir sonrakilerden,
    ders arasında yerimden kalkmadım.. çakılmış gibiydim, ebru gelmiyor musun filan dedi, yok
    dedim.. hayret tek başına çıktı bu,
    ben de yine fırsattan istifade ok gibi fırladım, gittim benimkinin yanına, naber falan filan derken,
    baktım bunda bir tuhaflık yok, o ara ben de suçluluk pgibolojisiyle fazla gaza gelerek resmen
    bağıra bağıra " bu akşam bir yerlere gidelim mi?" dedim. tabi bu epey şaşırdı çünkü dediğim gibi,
    sınıfta gayet resmiydik. biraz yüzüme baktı gözlerini kırpıştıra kırpıştıra, ben yediğim taku
    anladım tabi, sözsüz bir kuralı ihlal etmiş gibiydim.. neyse ki bu "olur tabi" diyerek beni yeniden
    domatesleşmekten kurtardı.
    "yalnız bu akşam kızlarla çıkacağım, yarın çıksak olmaz mı?" dedi, o ara bunun sırasının
    etrafındaki hatunların hepsi duydu tabi, pis pis gülümsüyorlar, ne var aq? sanki ayıp bir şey
    var.. neyse, tamam dedim ben de, canıma minnet.
    salak salak gülümseyerek ayrıldım sırasından, artık o yanındaki zilliler ne muhabbet döndürdüler
    arkamdan allah bilir, sıraya doğru bir yöneldim ki ebru da çoktan gelmiş oturuyor, neredeyse ders
    ···
   tümünü göster