dışarda birer sigara yaktık ve biraz muhabbet açmak istedim.
ben: hangi bölümde okuyorsun?
merve: eczacılık. sen hangi bölüm?
ben: tıpta okuyorum.
merve: vay be ne güzel. artık mezun olunca hastalarına benim eczaneyi önerirsin. bu arada adın neydi?
ben: cengiz. senin ismin ne?
merve: bende merve tanıştığıma memnun oldum.
o sırada sigaralar bitmişti ve içeriye geçmenin iyi bir fikir olacağını düşünmüştüm çünkü hava soğuktu ve çabuk hastalanan birisiydim.
ben:içeriye geçelim olur mu?
merve: (çakmağı uzatarak) teşekkür ederim.
ve kütüphaneye geçtik. masama oturdum ve merve tekrar sordu: sakıncası yoksa burda oturabilir miyim?
ben:olur sakıncası yok.

sanırım aşık oluyordum amk. lisenin sonlarına doğru iyice kapanmıştım derslere zaten. hafif yakışıklıydım. yavşayan vardı ama beğenmediğimle de beraber olmak pek benlik bir durum değildi. ama sanırım merveye aşık oluyordum. masmavi deniz gözlüm çok güzeldi. oturduk ve çalışmaya başladık. yaklaşık 2 saat kadar çalıştık ve ben açıkçası pek kendimi veremedim derse cünkü merveye bakıp durmuştum. acıkmayada başlamıştım ki aklıma bir fikir geldi.
ben:merve ben kalkıyorum sana iyi çalışmalar. baya acıktım bir şeyler yemeye gideceğim. ha bu arada sen de eşlik et bana. ne dersin?
merve: bilmem ki gelsem mi acaba?
ben: gel işte hem farmakolojiden bahsedersin (iki sağlıkçıdan anca bu muhabbet çıkıyor amk affedin. anca bu aklıma gelmişti)
merve: tamam geliyorum.
kitap defter kalemleri toplayıp yola çıktık...